Vesayetin Kaldırılması

Vesayet, Vasi, Avukat, Vesayet Avukatı, Vasi tayini, Ankara vesayet avukatı, Dava, Dava avukatı, Vasinin kaldırılması, Vesayetin kaldırılması, Vasinin değiştirilmesi, Ankara avukat

KIŞILER HUKUKU

Av. İbrahim Altuğ Eliri

2/5/202418 min oku

Ankara avukat
Ankara avukat

Vesayet, hukuki bir düzenleme olarak bireylerin korunmasını amaçlayan bir mekanizma olmakla birlikte, zaman içinde değişen koşullar ve bireylerin gelişen ihtiyaçları doğrultusunda sorgulanabilir hale gelebilir. Vesayet altında bulunan kişinin yaşamında meydana gelen olumlu değişiklikler, rehabilitasyon süreçleri veya bireyin kendi kararlarını daha etkin bir şekilde alabilme kapasitesinin artması gibi durumlar, vesayetin kaldırılma ihtiyacını gündeme getirebilir. Bu yazıda, vesayetin kaldırılması sürecine odaklanarak, bireylerin haklarını ve özgürlüklerini daha fazla geri kazanmalarına yönelik önemli adımları inceleyeceğiz. Vesayetin kaldırılması, bireylerin kendi yaşamlarını daha bağımsız bir şekilde yönlendirebilmeleri adına atılan önemli bir adımdır, bu süreçte nelere dikkat edilmeli ve hangi aşamaları içermeli gelin birlikte göz atalım.

Avukat için bize ulaşabilirsiniz.

Türk Hukuku'nda vesayet, hukuken ehil olmayan ve velâyet altında olmayan küçükler ile kısıtlanmış kişilerin haklarını koruma amacı taşıyan özel bir hukuk düzenlemesidir. Bu kurum, bireyin kişisel ve maddi menfaatlerini savunarak temsilini sağlar. Vesayet, genellikle hukuki bir zorunluluk olarak ortaya çıksa da, bazen bireyin kendi rızası doğrultusunda mahkemeye başvurusuyla da gerçekleşebilir.

Vesayet uygulamasına ihtiyaç duyulan durumlar, Türk Medeni Kanunu'nun 404. ve devamındaki maddelerinde detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu durumlar arasında küçüklük, kısıtlama, özgürlüğü bağlayıcı ceza, kişinin talebi üzerine vesayet gibi durumlar bulunmaktadır. Vesayet, bireyin özel durumlarına bağlı olarak çeşitli hallerde uygulama alanı bulur

Vesayet Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Giriş

Vesayet Nedir?

Sık Sorulan Sorular

1) Vesayet nedir?

Vesayet, bir kişinin ya da kişilerin, hukuki ya da sağlık durumları nedeniyle kendilerini koruma ve temsil edebilme yeteneğini kaybetmeleri durumunda, bir başkasının (vasi) belirli konularda kararlar almasına ve bu kişileri temsil etmesine yönelik bir hukuki düzenlemedir. Vesayet, Türk hukuk sistemi içerisinde özellikle küçükler ve kısıtlılar için uygulanan bir koruma mekanizmasıdır.

Vesayet altındaki kişinin mal varlığı, sağlık durumu, eğitimi gibi konularda kararlar alabilme yeteneği sınırlıdır ve bu durumda bir vasi atanır. Vasi, vesayet altındaki kişinin haklarını korur, onun adına hukuki işlemleri gerçekleştirir, mal varlığını yönetir ve sağlık kararlarını alır. Vesayet, genellikle mahkeme kararı ile belirlenen bir durumdur.

Vesayetin temel amacı, kişilerin kendi çıkarlarını koruma yeteneğini kaybetmiş oldukları durumlarda, onların haklarını ve çıkarlarını güvence altına almak ve adil bir şekilde temsil edilmesini sağlamaktır.

2) Vesayet davası nedir?

Vesayet davası, bir kişinin ya da kişilerin hukuki ya da sağlık durumları nedeniyle kendilerini koruma ve temsil edebilme yeteneğini kaybetmeleri durumunda, mahkemeye başvurularak bir vesayet kararı alınması için açılan hukuki bir davadır. Bu dava, genellikle küçükler veya kısıtlılar için, yani fiilen veya hukuken ehil olmayan bireylerin haklarını korumak amacıyla başlatılır.

Vesayet davası, mahkemeye başvuran kişinin veya kişilerin vesayet altına alınması talebi üzerine açılır. Mahkeme, kişinin durumunu değerlendirir, sağlık durumu, zihinsel kapasitesi, yaş durumu gibi faktörleri göz önüne alarak vesayet kararı verebilir. Vesayet kararı, kişinin bir vasi tarafından temsil edilmesini ve belirli konularda kararlar alabilme yeteneğini kaybetmesini içerir.

Vesayet davası genellikle kişinin yakınları, aile fertleri veya kanuni temsilcileri tarafından başlatılır. Mahkeme, bu durumu objektif bir şekilde değerlendirir ve kişinin çıkarlarını en iyi şekilde koruyacak bir karar verir. Vesayet kararı, kişinin haklarını koruma amacı taşır ve genellikle dava sonuçlandıktan sonra mahkeme tarafından belirlenen bir vasi tarafından uygulanır. Hukuki destek için bize ulaşabilirsiniz.

3) Vesayet yetkisi ne demek?

Vesayet yetkisi, bir kişinin başkalarını temsil etme ve onların hukuki işlemlerini gerçekleştirme yeteneği anlamına gelir. Vesayet yetkisi, genellikle bir vasiye verilen yasal yetkileri ifade eder. Vasi, vesayet altındaki kişinin hukuki, mali ve kişisel işlerini yönetme yetkisine sahiptir.

Vesayet yetkisi, mahkeme kararıyla belirlenir. Mahkeme, vesayet altındaki kişinin durumunu değerlendirir ve bu kişinin kendi işlerini yönetme kapasitesinin yetersiz olduğuna karar verirse, bir vasi atanabilir. Vasi, bu yetki çerçevesinde vesayet altındaki kişinin çıkarlarını koruma, mali işlerini yönetme, tıbbi kararlar alma gibi sorumlulukları üstlenir.

Vesayet yetkisi, vesayet altındaki kişinin haklarını ve çıkarlarını koruma amacı taşır. Bu yetki, genellikle mahkeme tarafından belirli bir süre veya durum için atanır ve mahkeme tarafından düzenli olarak gözden geçirilebilir. Vesayet yetkisi, vesayet altındaki kişinin ihtiyaçlarına ve durumuna uygun olarak belirlenir ve sınırlanabilir. Hukuki destek için bize ulaşabilirsiniz.

4) Vesayet makamı nedir?

Vesayet makamı, hukuki anlamda bir kişinin başkaları adına kararlar alabilme ve temsil yetkisini belirleyen ve denetleyen bir mercidir. Türk hukuk sisteminde, vesayet makamı sulh hukuk mahkemesi, denetim makamı ve asliye hukuk mahkemesi şeklinde ifade edilir.

Vesayet makamının temel görevleri arasında, vesayet altındaki kişinin hukuki ve mali işlerini düzenleme, vasi atanması, vasi değişikliklerini değerlendirme ve vesayet altındaki kişinin haklarını koruma yer alır. Vesayet makamı, vesayet altındaki kişinin durumunu değerlendirir, uygun gördüğü takdirde bir vasi atar veya değişiklik yapar.

Vesayet makamının diğer görevleri arasında, vasi tarafından sunulan raporları inceleme, vesayet altındaki kişinin mali durumunu denetleme, gerektiğinde vasiyi görevden alma yetkisi bulunur. Vesayet makamı, genellikle yargı mercilerine bağlı olarak faaliyet gösterir ve mahkeme kararlarına dayanır. Avukat desteği için bize ulaşabilirsiniz.

5) Vesayet belgesi nasıl alınır?

Vesayet belgesi, Türk hukuk sistemi içerisinde bir kişinin vesayet altına alındığını ve bir vasinin atanmış olduğunu belirten resmi bir belgedir. Vesayet belgesi almak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

  1. Vesayet Makamına Başvuru: Vesayet belgesi için başvuruda bulunmanız gereken yer, yerel sulh hukuk mahkemesi veya vesayet makamıdır. Başvurunuzu yaparken kişinin adı, soyadı, doğum tarihi ve neden vesayet belgesine ihtiyaç duyduğuna dair bilgileri sağlamanız gerekir.

  2. Gerekli Belgeleri Hazırlama: Başvurunuz sırasında talep edilen belgeleri hazırlamanız önemlidir. Genellikle kimlik belgesi, sağlık raporu, vesayet altına alınan kişi ile ilgili bilgiler ve gerektiğinde diğer belgeler istenebilir.

  3. Mahkeme Kararı ve Atama: Sulh hukuk mahkemesi veya vesayet makamı, başvurunuzu inceledikten sonra bir karar verir ve uygun görürse bir vasi atar. Bu süreçte kişinin bilincinde veya sağlık durumunda olan bir bozukluk varsa, mahkeme bu durumu değerlendirir.

  4. Vesayet Belgesinin Alınması: Vesayet belgesi, mahkeme kararı ve atama sonrasında düzenlenir. Düzenlenen belge, vesayet altına alınan kişi ile vasi arasındaki ilişkiyi ve vasiye verilen yetkileri detaylandırır.

  5. Belgenin Tescili: Vesayet belgesi tescil edildikten sonra yürürlüğe girer. Bu belge, resmi kurumlar ve ilgili diğer taraflar tarafından tanınır.

Unutmayın ki vesayet belgesi alma süreci, duruma ve yerel düzenlemelere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, başvuru yapmadan önce yerel sulh hukuk mahkemesi veya vesayet makamından gerekli bilgileri almak önemlidir.

Avukat ve Hukuki Danışmanlık için bize ulaşabilirsiniz.

Vasi Ne Demek?

Türk Medeni Kanunu (TMK) kapsamında "Vasi", hukuken ehil olmayan veya kısıtlanmış kişilerin haklarını ve menfaatlerini korumak üzere atanmış bir temsilcidir. TMK'nın 404. maddesi ve devamındaki hükümler vasi atanmasıyla ilgili düzenlemeleri içermektedir.

Vasinin görevleri şu başlıklar altında toplanabilir:

1. Temsil ve Yönetim:

- Vasi, vesayet altındaki kişiyi temsil eder ve onun adına hukuki işlemleri gerçekleştirir. Aynı zamanda malvarlığını yönetir.

2. Kişisel Hakları Kullanma:

- Vesayet altındaki kişinin kişisel haklarını kullanma yetkisi vasiye aittir. Bu, sağlık kararları, eğitim gibi konuları içerir.

3. Mali İşlerin Yürütülmesi:

- Vasi, vesayet altındaki kişinin mali işlerini düzenler, gelir ve giderlerini takip eder.

4. Hukuki İşlemler ve Temsil:

- Vasi, vesayet altındaki kişinin adına hukuki işlemleri yürütür ve mahkemelerde temsil eder.

5. Raporlama ve Hesap Verme:

- Vasi, belirli dönemlerde mahkemeye hesap vermekle yükümlüdür. Mali işlemleri ve yönetimi hakkında rapor sunar.

Vasinin atanması genellikle mahkeme tarafından gerçekleşir ve vasi, atanma kararının ardından belirli bir süre boyunca görevi sürdürür. Vesayet durumu, kişinin kısıtlanması veya ehliyetinin sınırlanması gibi nedenlerle ortaya çıkabilir, ancak her durum özeldir ve bireysel ihtiyaçlara göre şekillenir.

Vasi Atanması

Türk Medeni Kanunu'nun 413. maddesi, bir kişinin vasi atanabilmesi için belirlenen koşulları detaylı bir şekilde düzenlemektedir. Bu maddeye göre, vesayet makamı, vasi görevini etkili bir şekilde yerine getirebilecek niteliklere sahip bir ergeni vasi olarak atar. İhtiyaç halinde, görevi birlikte ya da belirlenen yetkiler doğrultusunda ayrı ayrı yerine getirmek üzere birden fazla vasi atanabilir. Ancak, rızaları bulunmadıkça birden çok kişi vesayeti birlikte yürütemez.

Vasinin atanmasında, vasi olarak seçilecek kişinin eş ve hısımlarından olması öncelikli bir durumdur. Haklı sebepler engel olmadığı sürece, vesayet makamı, vesayet altına alınacak kişinin öncelikle eşini veya yakın hısımlarından birini vasi olarak atar. Atama sürecinde, yerleşim yerlerinin yakınlığı ve kişisel ilişkiler de göz önünde bulundurulur.

İlgilinin isteği, atanacak vasiyi seçim sürecinde önemli bir faktördür. Haklı sebepler engel olmadıkça, vesayet altına alınacak kişinin ya da ana veya babasının önerdiği kişi, vasiliğe atanır. Vesayet altına alınan kişinin yerleşim yerinde oturan kişiler, vasiliğe atanmışlarsa bu görevi kabul etmekle yükümlüdürler. Aile meclisi tarafından atanmışlarsa ise vasiliği kabul etme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Vasi tayini avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Vasilikten Kaçınma Sebepleri

Vasilik görevini yerine getirmekten kaçınma sebepleri, Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddelerinde belirtilmiştir. Bu sebepler şunlardır:

  1. Altmış Yaşını Doldurmuş Olanlar:

    • Altmış yaşını doldurmuş bireyler, vasilik görevini yerine getirmekten kaçınabilirler.

  2. Bedensel Engeller veya Sürekli Hastalıkları Olanlar:

    • Bedensel engellere veya sürekli hastalıklara sahip olanlar, bu görevi yerine getirmekte güçlük yaşayacaklarsa vasilikten kaçınabilirler.

  3. Dörtten Çok Çocuğun Velisi Olanlar:

    • Bir kişi, dörtten fazla çocuğunun velisi ise, vasilik görevinden kaçınma hakkına sahiptir.

  4. Üzerinde Vasilik Görevi Olanlar:

    • Zaten bir vasilik görevi üzerinde olan bireyler, başka bir vasilik görevini yerine getirmekten kaçınabilirler.

  5. Belirli Kamu Görevlileri:

    • Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, hâkimlik ve savcılık mesleği mensupları gibi belirli kamu görevlileri, vasilik görevinden kaçınma hakkına sahiptirler.

Bu sebepler, vasilik görevini üstlenen kişinin yaşlılık, sağlık durumu, aile büyüklüğü, mevcut vasilik görevleri veya kamu görevi gibi faktörlere göre görevi yerine getirmekte güçlük yaşamasını engellemek amacıyla belirlenmiştir.

Vasiliğe Engel Olan Sebepler

Vasiliğe engel olan sebepler, vasilik görevini üstlenmeyi imkansız kılan durumları içermektedir. Bu sebepler şunlardır:

  1. Kısıtlılar:

    • Kısıtlı olarak belirlenmiş bireyler, yani kısıtlı olma hali bulunan kişiler, vasiliğe atanamazlar.

  2. Kamu Hizmetinden Yasaklılar veya Haysiyetsiz Hayat Sürenler:

    • Kamu hizmetinden yasaklı olanlar veya haysiyetsiz hayat süren bireyler, vasiliğe atanma hakkını kaybederler.

  3. Menfaati Kendisine Vasi Atanacak Kişinin Menfaati ile Çatışanlar veya Düşmanlık Bulunanlar:

    • Vasi atanacak kişinin menfaati ile önemli ölçüde çatışanlar veya aralarında düşmanlık bulunan kişiler, vasilik görevini yerine getiremezler.

  4. İlgili Vesayet Daireleri Hâkimleri:

    • Vesayet daireleri hâkimleri, vasilik görevine atanamazlar. Bu, vesayet sürecinde tarafsızlığın ve adaletin korunması amacını güden bir kuraldır.

Bu sebepler, vasilik görevini yerine getirmesi muhtemel kişinin adil, tarafsız, güvenilir ve kısıtlı veya kamu hizmeti yasakları gibi durumlarla uyumlu olmasını sağlamak amacıyla belirlenmiştir.

Vasinin Görevleri Nelerdir?

Türk Medeni Kanunu'nda, vasi atanması ve vasi görevinden çekilme ile ilgili hükümler, 438. ile 457. maddeler arasında detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu kapsamda;

  • Vasiliğe atanma kararının kesinleşmesi üzerine vasi ile vesayet makamının görevlendireceği bir kişi tarafından, vakit geçirilmeksizin, yönetilecek malvarlığının defteri tutulur.

  • Kıymetli evrak, değerli eşya, önemli belge ve benzerleri, malvarlığının yönetimi bakımından bir sakınca yoksa, vesayet makamının gözetimi altında güvenli bir yere konulur.

  • Vesayet altındaki kişinin menfaati gerektirirse değerli şeylerin dışındaki taşınırlar, vesayet makamının vereceği talimat uyarınca, açık artırma ile satılır. Hâkim, özel durumları, taşınırın niteliğini veya değerinin azlığını göz önüne alarak pazarlıkla satışa da karar verebilir. Vesayet altındaki kişinin kendisi veya ailesi için özel bir değer taşıyan şeyler, zorunluluk olmadıkça satılamaz.

  • Vesayet altındaki kişinin kendisi veya malvarlığının yönetimi için gerekli olmayan paralar, faiz getirmek üzere, vesayet makamı tarafından belirlenen milli bir bankaya yatırılır veya Hazine tarafından çıkarılan menkul kıymetlere çevrilir. Paranın yatırılmasını bir aydan fazla geciktiren vasi, faiz kaybını ödemekle yükümlüdür.

  • Vesayet altındaki kişinin malvarlığı içinde ticari, sınai veya benzeri bir işletme varsa; vesayet makamı, bunların işletilmesinin devamı veya tasfiyesi için gerekli talimatı verir.

  • Taşınmazların satışı, vesayet makamının talimatı uyarınca ve ancak vesayet altındaki kişinin menfaati gerekli kıldığı hallerde mümkündür. Satış, vesayet makamının bu iş için görevlendireceği bir kişi tarafından vasi de hazır olduğu hâlde açık artırmayla yapılır ve ihale vesayet makamının onamasıyla tamam olur; onamaya ilişkin kararın ihale gününden başlayarak on gün içinde verilmesi gerekir. Ancak denetim makamı, istisnai olarak özel durumları, taşınmazın niteliğini veya değerinin azlığını göz önüne alarak pazarlıkla satışa da karar verebilir.

  • Vesayet dairelerinin yetkilerine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla vasi, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki işlemlerinde temsil eder. Vesayet altındaki kişi adına kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak yasaktır.

  • Vesayet altındaki kişi görüşlerini oluşturma ve açıklama yeteneğine sahipse, vasi önemli işlerde karar vermeden önce olanak ölçüsünde, onun görüşünü almakla yükümlüdür; ancak vesayet altındaki kişinin işi uygun bulmuş olması vasiyi sorumluluktan kurtarmaz.

  • Vesayet altındaki kişiye vesayet makamı tarafından bir meslek veya sanatın yürütülmesi için izin verilmiş ise, o kişi bununla ilgili her türlü olağan işlemleri yapmaya yetkilidir ve bu tür işlemlerden dolayı bütün malvarlığı ile sorumludur. Vesayet altındaki kişi, kendi tasarrufuna bırakılmış olan mallar ile vasinin izniyle çalışarak kazandığı malları serbestçe yönetir ve kullanır.

  • Vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığını iyi bir yönetici gibi özenle yönetmek zorundadır. Vasi, yönetimle ilgili hesap tutmak ve vesayet makamının belirlediği tarihlerde ve herhâlde yılda bir defa hesabı onun incelemesine sunmakla yükümlüdür.

  • Vasi, kural olarak iki yıl için atanır. Vesayet makamı, bu süreyi her defasında ikişer yıl uzatabilir. Dört yıl dolunca vasi, vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir.

  • Vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığından, olanak bulunmadığı takdirde Hazineden karşılanmak üzere kendisine bir ücret verilmesini isteyebilir. Ödenecek ücret, yönetimin gerektirdiği emek ve yönetilen malvarlığının geliri göz önünde tutulmak suretiyle her hesap dönemi için vesayet makamı tarafından belirlenir.

Vasi tayini dilekçesi için bize ulaşabilirsiniz.

Vesayeti Gerektiren Hâllerin Sona Ermesi

Vesayet makamı, sulh hukuk mahkemesi ve denetim makamı, asliye hukuk mahkemesi olarak belirlenmiştir. Vasiliğe son vermeye yetkili olan makam ise vesayet makamıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde, vesayetin kaldırılmasıyla ilgili ayrıntılı hükümler bulunmaktadır. Bu kapsamda;

  • Küçüklerde: Küçükler üzerindeki vesayet, bireyin ergin olmasıyla otomatik olarak sona erer. Eğer mahkeme tarafından erginliği tespit edilmişse, aynı mahkeme küçüğün ergin olacağı tarihi belirleyip ilan eder.

  • Hükümlülerde: Özgürlüğü bağlayıcı ceza nedeniyle kısıtlı bulunan kişilerin üzerindeki vesayet, hapis cezasının sona ermesiyle kendiliğinden sona erer.

  • Diğer Kısıtlılarda: Diğer kısıtlılar üzerindeki vesayet, yetkili vesayet makamının kararıyla sona erer. Vesayeti gerektiren sebep ortadan kalktığında, vesayet makamı vesayetin sona ermesine karar verir. Kısıtlı ve ilgililerden her biri, vesayetin kaldırılması için başvuruda bulunabilir.

Türk Medeni Kanunu'nda vesayeti gerektiren hallerin sona ermesi ile ilgili çeşitli usuller düzenlenmiştir. Bu usuller şu şekildedir:

  • TMK 473’e göre “Kısıtlama ilân edilmişse, kaldırılması da ilân olunur. Fiil ehliyetinin yeniden kazanılması, ilânın yapılmasına bağlı değildir.”

  • TMK 474’e göre “Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılmasına, ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmî sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi hâlinde karar verilebilir.

  • TMK 475’e göre “Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu Madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kısıtlanmış olan kişinin vesayetin kaldırılmasını isteyebilmesi, en az bir yıldan beri vesayet altına alınmasını gerektiren sebeple ilgili olarak bir şikâyete meydan vermemiş olmasına bağlıdır.

  • TMK 476’ya göre “Kendi isteğiyle kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılması, kısıtlamayı gerektiren sebebin ortadan kalkmasına bağlıdır.

Vasiyetin kaldırılması için bize ulaşabilirsiniz.

Vasinin Görevinin Sona Ermesi

Türk Medeni Kanunu'na göre, vasilik görevinin sona ermesi ve vasinin görevden alınması çeşitli durumlarla ilişkilidir. Bu durumlar şu şekildedir:

  • Fiil ehliyetinin yitirilmesi ve ölüm halinde: Vasilik görevi, vasinin fiil ehliyetini kaybetmesi veya ölümüyle otomatik olarak sona erer.

  • Vesayet süresinin sona ermesi ve uzatılmaması durumunda: Vasilik görevi, vesayet süresinin sona ermesi ve uzatılmaması durumunda sürenin dolmasıyla sona erer.

  • Engelin veya kaçınma sebebinin ortaya çıkması: Vasi, vasiliğe engel bir sebebin ortaya çıkması durumunda görevinden çekilmek zorundadır. Ayrıca, kaçınma sebebinin ortaya çıkması halinde vasi, sürenin bitiminden önce görevden alınmasını isteyebilir. Ancak, önemli sebeplerin varlığı durumunda görevine devam etmek zorundadır.

  • Görevi sona eren vasi: Görevi sona eren vasi, yeni vasi göreve başlayıncaya kadar zorunlu işleri yapmakla yükümlüdür.

Vasinin görevden alınması hali, Türk Medeni Kanunu'nun 483. ve devamı maddelerinde detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Vasinin görevden alınma sebepleri şu şekildedir:

  • Görevini ağır surette savsaklaması: Eğer vasi, görevini ciddi bir şekilde ihmal eder ve savsaklarsa, vesayet makamı tarafından görevden alınabilir.

  • Yetkilerini kötüye kullanması: Vasi, kendisine verilen yetkileri kötüye kullanırsa, yani bu yetkileri hukuka aykırı bir şekilde kullanırsa, görevden alınma sebeplerinden biridir.

  • Güveni sarsıcı davranışlarda bulunması: Vasi, güveni sarsacak davranışlarda bulunması durumunda, vesayet makamı tarafından görevden alınabilir.

  • Borç ödemede acze düşmesi: Vasi, görevi gereği borçları ödeyemeyecek duruma düşerse, yani acze düşerse, vesayet makamı görevden alma kararı verebilir.

  • Vasinin görevini yapmakta yetersizliği: Vesayet altındaki kişinin menfaatleri tehlikeye düşerse ve bu durum vasi tarafından kaynaklanıyorsa, vesayet makamı kusuru olmasa bile vasiyi görevden alabilir.

Bu sebepler doğrultusunda vesayet makamı, vasiyi görevden alma yetkisine sahiptir.

Vasinin görevden alınmasının usulü, Türk Medeni Kanunu'nun 484. maddesi ve devamında detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu hükümler çerçevesinde görevden alma süreci şu şekildedir:

  • İlgili Tarafların Talebi: Ayırt etme gücüne sahip olan vesayet altındaki kişi veya her ilgili, vasiyi görevden alınması için başvuruda bulunabilir. Aynı zamanda, görevden almayı gerektiren sebep başka bir şekilde öğrenilirse, vesayet makamı re'sen görevden alma kararı almakla yükümlüdür.

  • Araştırma ve Dinleme: Vesayet makamı, görevden alma kararı vermeden önce gerekli araştırmayı yapmak ve vasiyi dinlemekle yükümlüdür. Vesayet makamı, durumu değerlendirerek vasiye uyarıda bulunabilir, özellikle ağır olmayan hallerde.

  • Acil Durum Önlemleri: Tehlike bulunan durumlarda vesayet makamı, vasiyi geçici olarak görevden alabilir, bir kayyım atayabilir veya muhtemel zararı göz önünde bulundurarak vasinin mallarına ihtiyati haciz koyabilir ve tutuklanmasını talep edebilir. Ayrıca, vesayet altındaki kişinin korunması için diğer gerekli önlemleri de almakla yükümlüdür.

  • İtiraz Hakkı: Türk Medeni Kanunu'nun 488. maddesi uyarınca, ilgililer vesayet makamının kararlarına karşı itiraz edebilirler. İtiraz, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde denetim makamına yapılır. Denetim makamı, gerektiğinde duruşma yaparak itirazı değerlendirir ve kesin karara bağlar.

Bu hükümler, vasi görevden alınırken adil bir sürecin izlenmesini ve ilgili tarafların haklarının korunmasını sağlamaktadır.

Vesayetin Sona Ermesinin Sonuçları

Vesayetin sona ermesinin sonuçları, Türk Medeni Kanunu'nun 489. maddesi ve devamındaki hükümlerde detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Sona eren vasi, çeşitli yükümlülükleri yerine getirmekle yükümlüdür ve sürecin sonuçları şu şekildedir:

  • Rapor ve Hesap Sunma Yükümlülüğü: Görevi sona eren vasi, yönetimle ilgili son raporu ve kesin hesabı vesayet makamına sunmakla yükümlüdür. Ayrıca, malvarlığını vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye teslim etmek üzere hazır bulundurmak zorundadır.

  • Rapor ve Hesap İncelenmesi: Sunulan son rapor ve kesin hesap, vesayet makamı tarafından incelenir ve onaylanır. Bu süreç, belli zamanlarda sunulan rapor ve hesaplar gibi dikkatle değerlendirilir.

  • Malvarlığının Teslimi ve Görevin Sona Ermesi: Onay sürecinin tamamlanmasının ardından malvarlığı, vesayet altındaki kişiye, mirasçılarına veya yeni vasiye teslim edilir. Vesayet makamı, son rapor ve kesin hesabın onaylanması veya reddi konusundaki kararı ile birlikte, kesin hesabı ilgili kişilere tebliğ eder. Bu tebliğde, vasinin görevine son verildiği belirtilir.

  • Alacaklarda İmtiyaz: Türk Medeni Kanunu'nun 494. maddesine göre, vesayet altındaki kişinin vasi veya Devlete karşı alacakları imtiyazlı alacak olarak değerlendirilir. Bu, alacakların öncelikli bir konumda değerlendirilmesini sağlar.

Söz konusu hükümler, vesayetin sona ermesi durumunda adil bir süreç izlenmesini ve ilgili tarafların haklarının korunmasını amaçlamaktadır.

Vasinin sorumluluğuyla ilgili davalar için Türk Medeni Kanunu'nda iki farklı zamanaşımı süresi öngörülmüştür: olağan zamanaşımı ve olağanüstü zamanaşımı.

  • Olağan Zamanaşımı: Olağan zamanaşımında, sorumlu vasi ve kayyıma karşı açılacak tazminat davası, kesin hesabın tebliğ edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde açılmalıdır. Tazmin edilemeyen zararlar için Devlete karşı açılacak tazminat davasının zamanaşımı süresi, zararın vasi, kayyım ve yasal danışmana tazmin ettirilemeyeceğinin anlaşılmasından başlayarak bir yıldır. Vesayet dairelerinde görevli olanların sebebiyet verdikleri zararlardan dolayı Devlete karşı açılacak davaların zamanaşımı genel hükümlere tâbidir. Devletin rücu davası, rücu hakkının doğumunun üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

  • Olağanüstü Zamanaşımı: Olağanüstü zamanaşımında, olağan zamanaşımı süresi işlemeye başlamadan önce zarar gören tarafından bilinmesi veya anlaşılması olanağı bulunmayan bir hesap yanlışlığına veya bir sorumluluk sebebine dayanan tazminat davası, hesap yanlışlığının veya sorumluluk sebebinin öğrenilmesinden itibaren bir yıl içinde açılabilir. Vesayetten doğan tazminat davaları, her halde kesin hesabın tebliğinin üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Bu düzenlemeler, zarar görenin haklarını korumak ve adil bir süreci sağlamak amacıyla belirlenmiştir.

Vesayetin Kaldırılması İle İlgili Yargıtay Kararı

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, E. 2017/1084 K. 2017/2817 T. 02.03.2017

"4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 472/son maddesinde, kısıtlı ve ilgililerden her birinin vesayetin kaldırılması isteminde bulunabileceği; 474. maddesinde ise akıl hastalığı veya akıl zayıflığı yüzünden kısıtlanmış olan kişi üzerindeki vesayetin kaldırılmasına, ancak kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olduğunun resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi halinde karar verilebileceği hükme bağlanmıştır.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; anonim veri 'un şizofreni akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi uyarınca Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 21.02.2013 tarih ve 2011/3141-2013/343 sayılı kararı ile kısıtlanmasına karar verildiği, vasi S anonim veri 'un 18.12.2014 tarihli talep dilekçesiyle kısıtlının sağlık durumunun tespiti için sağlık kurumundan rapor alınmasını istediği, mahkemece, 12.03.2015 tarihli tek hekim raporu dikkate alınarak 09.06.2015 tarihli ek kararı ile talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler göz önüne alındığında; mahkemece, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanan anonim veri 'un kısıtlama sebebinin ortadan kalkmış olup olmadığı hususunda resmi sağlık kurulu raporu aldırılıp taraf delillerinin toplanması ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinden sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle tek hekime dayanan rapora göre kısıtlılık halinin devamına karar verilmesi doğru görülmemiştir."

Siz de bize ulaşarak avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz

Bize Katılın ve Güncel Bilgilerden Haberdar Olun.