Suç ve Ceza Nedeniyle Memuriyetten Çıkarılma ve Dönme Şartları Nelerdir?

Suç, Ceza, Memuriyet, Memuriyetten çıkarılma, Memuriyete dönme, Memuriyete dönme şartları, Suç nedeniyle memuriyetten çıkarılma, Ceza nedeniyle memuriyetten çıkarılma, Avukat, Ankara avukat

İDARE HUKUKUCEZA HUKUKU

Av. İbrahim Altuğ Eliri

4/22/20249 min oku

Ankara Avukat
Ankara Avukat

Memuriyet, birçok ülkede kamu hizmetlerinin yürütülmesinde temel bir unsurdur. Ancak, kamu görevlilerinin belirli kurallara uymaları beklenir ve bu kurallara uymayanlar için belirli cezalar öngörülür. Bu cezalar arasında, suç işleme durumu da yer alır. Bir kamu görevlisi suç işlediğinde veya ceza aldığında, memuriyetten çıkarılma süreci başlar. Ancak, bu süreç belirli şartlara bağlıdır. İşte suç ve ceza nedeniyle memuriyetten çıkarılma dönme şartlarına ilişkin detaylar ve önemli noktalar:

  1. Suçun Cinsi: Hangi suçların memuriyetten çıkarılmayı gerektireceği genellikle yasal düzenlemelerle belirlenir. Örneğin, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma, hırsızlık gibi suçlar, memuriyetten çıkarılma sebebidir. Ancak, bu suçların hangi şartlarda ve ne şekilde işlenmesi halinde memuriyetten çıkarılmayı gerektireceği detaylı olarak belirtilir.

  2. Ceza Miktarı ve Türü: Bir kamu görevlisinin suç işlemesi durumunda alacağı cezanın miktarı ve türü, memuriyetten çıkarılma sürecinde önemli bir rol oynar. Hafif cezalar genellikle memuriyetten çıkarılma ile sonuçlanmazken, ağır cezalar bu sonucu doğurabilir.

  3. Adil Yargılanma Hakkı: Her kamu görevlisinin adil bir şekilde yargılanma hakkı vardır. Bu nedenle, suç işlediği iddia edilen bir kamu görevlisi de adil bir yargılanma süreci geçirme hakkına sahiptir. Memuriyetten çıkarılma sürecinde, adaletin sağlanması ve hukuki sürecin doğru işlemesi büyük önem taşır.

  4. Disiplin Soruşturması ve İtiraz Hakkı: Kamu görevlilerinin suç veya disiplin ihlali nedeniyle memuriyetten çıkarılması sürecinde, genellikle disiplin soruşturması yapılır. Bu süreçte kamu görevlisi, kendisine yöneltilen suçlamalara cevap verebilir ve savunma yapma hakkına sahiptir. Ayrıca, disiplin kararlarına karşı itiraz etme hakkı da bulunur.

  5. Kamu Menfaati ve Etik İlkeler: Memuriyetten çıkarılma sürecinde, kamu menfaati ve etik ilkeler de göz önünde bulundurulur. Kamu görevlilerinin, toplumun güvenini sarsacak veya kamu hizmetlerinin düzgün yürütülmesini engelleyecek şekilde davranışlarda bulunmaları, memuriyetten çıkarılmayı gerektirebilir.

Suç ve ceza nedeniyle memuriyetten çıkarılma dönme şartları, her ülkede farklılık gösterebilir ve genellikle o ülkenin yasal düzenlemelerine göre belirlenir. Bu nedenle, her kamu görevlisi, çalıştığı ülkenin ilgili yasalarını ve kurallarını yakından takip etmelidir. Bu sayede, memuriyetten çıkarılma süreci ile ilgili bilgi sahibi olabilir ve gerekli önlemleri alabilir.

Avukat için bize ulaşabilirsiniz.

Giriş

Memur

Türk Hukuku'nda, Devlet Memurları Kanunu'nun 4. maddesinde memurların tanımı yapılmıştır. Buna göre, "Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır. Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır."

Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinde ise memuriyetten çıkarılma ve memurluğa alınma şartları belirtilmiştir. Buna göre, memur olarak atanabilmek veya atanmış olan bir kişinin memur olarak kalabilmesi için belirli şartları taşıması gerekir. Ancak, memuriyet sürecinde bu şartlardan herhangi birinin sonradan taşılmadığının anlaşılması veya memurluk dönemi boyunca bu şartlardan herhangi birinin kaybedilmesi durumunda, söz konusu memurun memuriyetten çıkarılması gündeme gelebilir.

Bu çerçevede, memurların suç işlemesi veya belirli disiplin ihlalleri nedeniyle memuriyetten çıkarılması süreci belirli şartlara bağlı olarak işler. Bu şartlar arasında, suçun cinsi, alınan cezanın miktarı ve türü, adil yargılanma hakkı, disiplin soruşturması ve itiraz hakkı, kamu menfaati ve etik ilkeler gibi faktörler önemlidir. Bu faktörler, memuriyetten çıkarılma sürecinin adil ve hukuki bir zeminde yürütülmesini sağlar.

Suç ve ceza nedeniyle memuriyetten çıkarılma şartları, Türk Hukuku'nda Devlet Memurları Kanunu'nda belirtilen düzenlemelere dayanır. Bu nedenle, her kamu görevlisi, memuriyet sürecinde bu kurallara uygun davranmalı ve gerekli şartları taşıdığından emin olmalıdır.

Suçun İnfazı Sırasında Devlet Memurluğu Yapma Yasağı

Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddesine göre, bir kişi, kasten işlemiş olduğu bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak; sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır.

Suçun mahiyeti veya cezanın miktarı önemli olmaksızın, bir hapis cezası mahkumiyetinin infazı sürdüğü sürece devlet memurluğu yapılamaz. Ceza infaz edildiğinde, yoksun kalınan haklara memuriyete başka bir işlem gerekmeden devam edilebilir.

Devlet Memurları Kanunu'nun 140. maddesine göre ise, "Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138. madde kapsamında yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler."

Devlet Memurları Kanunu'nun 145. maddesine göre, görevden uzaklaştırma; bir disiplin kovuşturması icabından olduğu takdirde en fazla 3 ay devam edebilir. Bu süre sonunda hakkında bir karar verilmediği takdirde memur görevine başlatılır. Bir ceza kovuşturması icabından olduğu takdirde ise görevden uzaklaştırmaya yetkili amir, ilgilinin durumunu her iki ayda bir inceleyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar verir ve ilgiliye yazılı olarak tebliğ eder.

Memuriyete Engel Teşkil Eden Suç ve Cezalar

Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen suçlar, bireyin kamu görevlisi olarak atanmasını veya görevine devam etmesini engelleyebilir. Devlet Memurları Kanunu'nda belirtilen düzenlemelere göre, belirli suçlar memuriyete başlamayı veya memuriyetin devamını engelleyebilir. Bu suçlar şunlardır:

  1. Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar (TCK m.309 ila m.316 arasındaki tüm suçlar),

  2. İhaleye fesat karıştırma,

  3. Edimin ifasına fesat karıştırma,

  4. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama,

  5. Kaçakçılık suçları,

  6. Hırsızlık,

  7. Dolandırıcılık,

  8. Güveni kötüye kullanma,

  9. Rüşvet,

  10. İrtikap,

  11. Zimmet,

  12. Hileli iflas (TCK m.161),

  13. Tüm sahtecilik suçları.

Devlet Memurları Kanunu'nun 48/5. maddesine göre, bir kişinin devlet memuru olarak atanabilmesi veya atanmış olduğu memuriyete devam edebilmesi için belirli şartları taşıması gerekir. Bu şartlardan biri de yukarıda belirtilen suçlardan mahkum olmamaktır.

Eğer bir kişi memuriyete başladıktan sonra, daha önce işlediği ancak o zamana kadar ortaya çıkmamış olan memuriyete engel suçları ortaya çıkarsa ve anlaşılırsa veya memurluk devam ederken bu suçlardan herhangi biriyle mahkum olursa, memurluk görevine son verilecektir.

Türk Ceza Kanunu'na göre, taksirli suçlar ise ceza miktarı önemli olmaksızın memuriyete engel teşkil etmez. Ancak, taksirli suçlar nedeniyle mahkumiyet durumunda, cezanın infazı bitinceye kadar memurun görevden uzaklaştırılması gerekmektedir.

Hapis Cezasının Ertelenmesi ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasının Memuriyete Etkisi

Hapis cezasının ertelenmesi de bir infaz biçimi olduğundan, bir yıl veya daha fazla süreli hapis cezası söz konusu olduğunda memuriyete başlanamaz. Eğer kişi halihazırda memur ise, hapis cezasının ertelenmesi durumunda memuriyetine son verilir. Ancak, bir yılın altında olan hapis cezalarında memuriyetten çıkarılma olmaz, fakat memur görevden uzaklaştırılır. Ayrıca, memuriyete engel suçlardan dolayı hapis cezası bulunan bir kişi için erteleme durumunda dahi memuriyete engel teşkil eder.

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesine göre, "Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder."

Anlaşılacağı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen bir kişinin, bu kararın etkisi devam ettiği ve sürecin, hükmün açıklanması ile son bulmadığı takdirde memuriyete engel teşkil edecek bir durum ortaya çıkmayacaktır.

Taksirli Suçun Memuriyete Etkisi

Danıştay 12. Daire 1997/3319 E., 1999/1785 K.

“657 sayılı Devlet Memurları Kanununun " Görevden Uzaklaştırma" başlıklı 137. maddesinde " Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir." hükmüne yer verilmiş, 140.maddede de, haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurlarının görevinden uzaklaştırılabileceği ve 145.maddenin 2.fıkrasında da, bir ceza kovuşturması icabından olduğu takdirde görevinden uzaklaştırmaya yetkili amirin ilgilinin durumunu her iki ayda bir inceleyerek görevine dönüp dönmemesi hakkında bir karar vereceği ve ilgiliye de yazı ile tebliğ edeceği hükme bağlanmıştır.

Olayda; … Sağlık Meslek Lisesinde memur olan davacının, "taksirle ölüme ve yaralamaya sebebiyet" suçundan dolayı yargılanması sonucunda 1 yıl 3 ay hapis cezasıyla cezalandırıldığı ve bu cezanın infazı için 19.2.1997 tarihinden itibaren cezaevinde bulunacağını aynı günlü dilekçeyle idareye bildirdiği, bunun üzerine, 657 sayılı Yasanın 48/A-4 maddesindeki şartı kaybettiğinden bahisle aynı Yasanın 98/b. maddesi uyarınca 14.3.1997 günlü onayla davacının görevine son verildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmıştır.

Bu durumda, hakkında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan, herhangi bir suçtan tutuklanan ya da gözaltına alınan memurlar hakkında uygulanacak işlemler 657 sayılı Yasanın 137. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, davacının da taksirli suç nedeniyle yargılanması ve bunun sonucunda aldığı 1 yıl 3 aylık hapis cezasının infazı aşamasında hakkında yukarıda bahsi geçen hükümler uyarınca işlem tesis edilmesi ve cezanın infazından sonra görevine iade edilmesi gerekirken 657 sayılı Yasanın 48/A-4. maddesindeki şartı taşımadığından bahisle aynı Yasanın 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Öte yandan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48.maddesinin A/4. fıkrasında; "kamu haklarından mahrum bulunmamak" koşulunun Devlet memurluğuna alınmada aranan genel şartlar arasında olduğu belirtilmiş ise de; dava konusu işlemin tesisine neden olan mahkumiyete ilişkin ceza mahkemesi kararında, davacının kamu haklarından mahrumiyetine dair ayrı bir hüküm bulunmayıp, temyize konu mahkeme kararında sözü edilen medeni hakları kullanma bakımından getirilen kısıtlama, cezanın süresi ile sınırlıdır. Daha sonra böyle bir sınırlama kalmadığından kararın gerekçesinde bu yönden de isabet görülmemiştir.”

Memnu Hakların İadesi Kararının Memuriyete Etkisi

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2017/1946 E., 2021/917 K.

“Memnu hakların iadesi kararının, ilgili kişiye bu karar uyarınca doğrudan memuriyete alınma hakkı vermeyip memuriyete başvurma hakkı sağlayacağı, idarenin bu noktada kadro ve ihtiyaç durumunu gözeterek takdir yetkisini kullanacağı açıktır.

Dava konusu olayda, davacının sözü edilen mahkûmiyetine bağlı olan hak yoksunluğunun, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten önce aldığı memnu hakların iadesi kararı ile ortadan kalktığı, davalı idarenin takdir yetkisini davacının memur olarak yerleştirilmesi yönünde kullandığı, bu durumda kadro ve ihtiyacın bulunduğu hususunun sabit olduğundan, davacının memuriyete engel mahkumiyetinin bulunduğu ve 657 sayılı Kanun'un 48/A-5.maddesinde belirtilen şartları taşımadığından bahisle atamasının yapılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”

Siz de bize ulaşarak avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz

Bize Katılın ve Güncel Bilgilerden Haberdar Olun.

Ankara avukat
Ankara avukat