Miras

Miras, Miras hukuku, Miras avukatı, Avukat, Ortaklığın giderilmesi, Reddi miras, Miras paylaşımı, Reddi miras dilekçe, Tapu, Gayrimenkul avukatı, Varis, Mirasçı, Mirasın korunması, Vasiyetname, Yasal mirasçılar, Atanmış mirasçılar

MIRAS HUKUKUGAYRIMENKUL HUKUKU

Av. İbrahim Altuğ Eliri

1/7/202452 min oku

old photos in brown wooden chest
old photos in brown wooden chest

İnsan hayatında var olan geçişler, sadece fiziksel değil, aynı zamanda hukuki ve duygusal boyutları da barındırır. Sevdiklerimizin aramızdan ayrılması, hem acı bir kayıp olarak hissedilir hem de miras kavramını ortaya çıkarır. Miras, sadece maddi varlıkları değil, aynı zamanda aile bağlarını, anıları ve sorumlulukları da içerir. Bu karmaşıklık içinde, bir mirasın etkili bir şekilde yönetilmesi ve devredilmesi için hukuki bir rehberliğe olan ihtiyaç kaçınılmazdır.

Miras, bir ailenin veya bireyin yaşam öyküsünü taşıyan bir miras değeri taşır. Ancak, bu değeri sürdürebilmek ve koruyabilmek için mirasın düzenli bir şekilde yönetilmesi gerekir. İşte burada devreye miras avukatları girer. Miras avukatları, sadece yasal uzmanlık sunmakla kalmaz, aynı zamanda aile bağlarını güçlendirmek ve geleceğe güvenle bakmak için stratejik miras planlaması yapmada da yardımcı olurlar.

Bu yazıda, mirasın anlamını, miras planlamasının önemini ve bir miras avukatının rolünü keşfedeceğiz. Mirasın sadece maddi varlıklarla sınırlı olmayan zenginliğini anlamak, miras planlamasının neden bu kadar kritik olduğunu kavramak demektir. Unutulmaz anıları, aile birliğini ve değerli varlıkları gelecek nesillere aktarmak isteyenler için miras avukatları, bu duygusal ve hukuki yolculukta güvence sağlamak için vazgeçilmez birer rehberdir.

Miras Davası Avukat için bize ulaşabilirsiniz.

Giriş

Miras nedir?

Miras, bir kişinin ölümü durumunda geride bıraktığı mal varlığı, haklar ve borçlardan oluşan tüm varlıkları kapsayan toplam değeri ifade eder. Miras kavramı genellikle bu varlıkların, ölen kişinin vasiyeti veya yasal miras hukuku kuralları doğrultusunda, belirli varis veya mirasçılara devredilmesini anlatır.

Miras, bir kişinin yaşamı boyunca biriktirdiği maddi ve manevi değerleri içerir. Bu değerler arasında gayrimenkuller, banka hesapları, taşınabilir eşyalar, şirket hisseleri, intelektüel mülkiyet hakları ve diğer mülkiyetler bulunabilir. Aynı zamanda, ölen kişinin borçları ve yükümlülükleri de mirasın bir parçasını oluşturabilir.

Miras, genellikle yasal süreçler ve hukuki düzenlemelerle düzenlenir. Bir kişi öldüğünde, mirası paylaşmak için vasiyeti varsa bu belge devreye girebilir. Vasiyet yoksa, miras hukuku kuralları devreye girer ve varisler genellikle kanun tarafından belirlenen bir sıraya göre mirası alırlar. Bu süreçte mirasın paylaşımı, mirasçıların hakları ve sorumlulukları gibi konular belirli yasal kurallar ve yönergeler doğrultusunda yürütülür.

Miras ne demek kısa?

Miras, bir kişinin ölümü sonrasında geride bıraktığı mal varlığına denir. Bu mal varlığı, ölen kişinin gayrimenkulleri, taşınabilir malları, parasal varlıkları, alacakları ve borçları gibi unsurları içerir. Miras, ölen kişinin yasal varisleri ya da vasiyeti doğrultusunda belirlenen kişilere intikal eder. Mirasın paylaşımı, genellikle miras hukuku kurallarına ve ölen kişinin vasiyetnamesine dayanır.

Miras hukuku nedir?

Miras hukuku, bir kişinin ölümü durumunda mal varlığı ve haklarının devriyle ilgili yasal kuralları düzenleyen hukuki bir disiplindir. Miras hukuku, ölen kişinin varlıklarının nasıl paylaşılacağını, mirasçıların hak ve sorumluluklarını, vasiyetnamenin geçerliliği ve mirasın intikal süreçlerini içerir.

Miras hukuku genellikle aile hukuku ve medeni hukuk kapsamında yer alır. Her ülkede miras hukuku farklılık gösterebilir, çünkü bu konuda kullanılan kurallar, kanunlar ve uygulamalar ülkelere göre değişiklik gösterir. Bazı ülkelerde, miras hukuku geniş bir yasal düzenlemeyi içerirken, diğerlerinde daha spesifik ve sınırlı olabilir.

Temel miras hukuku konuları şunları içerir:

1. Mirasçıların Belirlenmesi: Kimlerin mirasçı olduğu, kanun veya vasiyetname tarafından belirlenir.

2. Vasiyetnamenin Geçerliliği: Ölen kişinin bıraktığı vasiyetnamenin hukuki olarak geçerli olup olmadığına dair incelenmesi.

3. Mirasın Paylaşımı: Ölen kişinin varlıklarının mirasçılar arasında nasıl bölüştürüleceği.

4. Miras Vergisi: Ölen kişinin varlıkları üzerinden devralan kişiler tarafından ödenen vergi.

5. İntikal Vergisi: Mirasın devredilmesi sırasında ödenen vergi.

6. Vekaletname: Mirasçıların veya varislerin, vasiyetnameye dayalı olarak bir temsilci ataması.

7. Miras Hukuku Uyuşmazlıkları: Mirasla ilgili hukuki anlaşmazlıkların çözümü.

Miras hukuku, özellikle varisler arasında adil bir miras paylaşımının sağlanması ve ölen kişinin isteklerine uygun bir şekilde varlıkların devredilmesi için önemlidir. Bu alanda uzmanlaşmış miras avukatları, mirasçılara hukuki rehberlik sağlar ve miras sürecini düzenler.

Muris, mirasbırakan ne demek?

"Muris" ve "mirasbırakan" terimleri, miras hukuku açısından kullanılan ifadelerdir ve bir kişinin ölümü durumunda bu kişinin tanımlanmasında kullanılırlar.

- Muris: Bir kişinin ölümü durumunda, miras hukuku terimlerine göre ölen kişiyi ifade eder. Başka bir deyişle, miras bırakan kişidir.

- Mirasbırakan: Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir terim olmasa da, "miras bırakan" ifadesi, İngilizce'deki "decedent" veya "testator" terimlerine benzer bir anlam içerir. Bir kişinin ölümü üzerine, miras hukuku açısından miras bırakan veya vasiyetnamenin sahibi anlamına gelir.

Bu terimler, ölen kişinin miras hukuku süreçlerinde tanımlanmasında kullanılır ve mirasın paylaşımı, mirasçıların belirlenmesi gibi konularda hukuki düzenlemelerde sıklıkla yer alırlar.

Kimler mirasçıdır?

Türkiye'de, miras hukuku Türk Medeni Kanunu ve diğer ilgili mevzuat tarafından düzenlenmektedir. Türk Medeni Kanunu'na göre, mirasçılar aşağıdaki kategorilere ayrılmaktadır:

Yasal Mirasçılar: Yasal mirasçılar, vasiyet sahibinin vasiyetname düzenlememesi veya vasiyetnamenin geçerliliğini yitirmesi durumunda, mal varlığını kanunen miras alan ve mirasa hak kazanan kişilerdir. Genellikle çocukları, evlat edinilen çocukları, eşleri, ebeveynleri, kardeşleri ve vasiyet sahibinin diğer yakın akrabalarını içerir. Yasal mirasçıların miras payları, hukuki düzenlemeler tarafından belirlenir.

Türk Medeni Kanunu'na göre, yasal mirasçılar aşağıdaki şekilde sıralanır:

  1. Çocuklar ve Torunlar: Ölen kişinin doğan veya evlatlık alınan çocukları, torunları ve sonraki nesiller.

  2. Anne ve Baba: Ölen kişinin annesi ve babası.

  3. Hayatta Kalan Eş: Ölen kişinin hayatta kalan eşi.

  4. Evlat Edinenler: Ölen kişi tarafından evlat edinilen kişiler.

  5. Devlet: Mirasçı olarak kimse kalmadığında veya mirasçılar mirastan vazgeçtiğinde, miras devlete geçer.

Bu hükümler, Türk Medeni Kanunu'nun yasal mirasçıları düzenleyen hükümlerini temel alır ve miras hukuku konusundaki yasal düzenlemelere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Atanmış Mirasçılar: Atanmış mirasçılar, miras bırakanın kanuni mirasçısı olmamalarına rağmen, vasiyeti doğrultusunda miras bırakanın varlıklarını devralma hakkına sahip olan kişilerdir. Türk Medeni Kanunu'na göre, ölen kişinin mal varlığı öncelikle yasal mirasçılarına geçer. Ancak ölen kişi, yasal mirasçıları dışında farklı kişilere miras bırakma isteğini vasiyetnamesi aracılığıyla ifade edebilir.

Bu bağlamda, vasiyetnamede belirtilen kişiler atanmış mirasçılar olarak adlandırılır. Atanmış mirasçılar, vasiyetnamede yer alan iradeye uygun olarak mirasın paylaşımından pay alırlar. Yasal mirasçılardan farklı olarak, atanmış mirasçılar, miras bırakanın özel tercihleri doğrultusunda mirasa dahil edilirler.

Atanmış mirasçılar, vasiyetname veya miras sözleşmesi gibi belgeler aracılığıyla belirlenir. Vasiyetnamede, miras bırakan genellikle mal varlığını belirli mirasçılara, hayır kurumlarına veya diğer özel kişilere nasıl bırakmak istediğini açıkça ifade eder. Bu belgeler, atanmış mirasçıların miras sürecine aktif bir şekilde dahil olmalarını sağlar ve miras bırakanın isteğine uygun olarak mirasın paylaşımı gerçekleştirilir.

Tereke nedir?

Tereke, bir kişinin ölümü durumunda geride bıraktığı mal varlığını ifade eden bir terimdir. Türk hukuk sistemi ve miras hukuku çerçevesinde kullanılan bu terim, ölen kişinin varlıklarını, haklarını ve borçlarını içerir. Tereke kavramı, mirasın yönetimini ve paylaşımını düzenlemek amacıyla kullanılır.

Tereke, ölen kişinin mülkiyetindeki gayrimenkuller, taşınır mallar, parasal varlıklar, alacaklar, borçlar ve diğer mal varlıklarını kapsar. Bu varlıklar, ölen kişinin mirasçıları arasında paylaştırılacak ve miras sürecini oluşturacaktır.

Miras hukukunda, tereke yönetimi, genellikle mirasçılar arasında adil bir şekilde paylaşımın sağlanması ve varlıkların tasfiyesinin düzenlenmesi amacıyla yürütülür. Türk Medeni Kanunu'na göre, ölen kişinin mal varlığından pay alacak olan mirasçılar, tereke yönetimi sırasında vasiyetnamenin varlığına ve vasiyetnamede belirtilen düzenlemelere göre hareket edebilirler.

Tereke işlemleri genellikle mahkemelerde yürütülür ve bir miras avukatı veya noter tarafından yönlendirilebilir. Tereke süreci, ölen kişinin mal varlığının şeffaf ve yasal bir şekilde paylaşılmasını sağlamak amacıyla önemlidir.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Miras çeşitleri nelerdir?

Miras, genel olarak iki temel çeşitte ele alınır: yasal miras ve atanmış miras. Bu çeşitler, ölen kişinin varlıklarının paylaşımını ve devrini düzenleyen hukuki kavramları ifade eder.

1. Yasal Miras:

- Yasal miras, ölen kişinin kanuni mirasçıları arasında paylaştırılır. Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenen yasal mirasçılar, genellikle eş, çocuklar, anne, baba, kardeşler gibi akrabalardır. Yasal mirasçılar, kanuni düzenlemelere göre mirasın paylaşımında hak sahibidirler.

2. Atanmış Miras (Belirlenmiş Miras):

- Atanmış miras, ölen kişinin vasiyeti doğrultusunda belirlenen mirasçılar arasında paylaştırılır. Ölen kişi, vasiyetname düzenleyerek mal varlığını belirli kişilere, hayır kurumlarına veya diğer mirasçılar dışındaki bireylere bırakabilir. Atanmış mirasçılar, vasiyetnamede ifade edilen iradeye uygun olarak mirasın paylaşımından pay alırlar.

Bu miras çeşitleri, miras hukukunu yönlendiren temel kavramlardır. Yasal miras, genellikle kanuni düzenlemelere dayanırken, atanmış miras bırakanın özel tercihlerini ifade eder ve vasiyetname ile belirlenir.

Babadan miras kalan hissemi nasıl satarım?

Bir babadan miras kalan hissenin satılması için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

1. Hukuki Durumu Değerlendirme:

- Öncelikle, mirasçı olarak babadan kalan hissenin hukuki durumunu değerlendirin. Miras hukuku kurallarına göre hissenin size ait olduğundan emin olun.

2. Tapu ve Sicil Kayıtlarını Kontrol Etme:

- Eğer miras kalan bir taşınmaz mal varlığı ise, tapu kayıtlarını kontrol edin. Tapu kaydında kendi adınıza geçmiş olan hissenin doğru bir şekilde kaydedildiğinden emin olun.

3. Miras Payınızı Belirleme:

- Miras payınızı belirleyin. Eğer miras bırakanın vasiyeti varsa, vasiyetnamedeki hükümleri kontrol ederek hissenizin büyüklüğünü belirleyin.

4. Miras Payını Satma Yetkisi:

- Miras payınızı satma yetkisi için gerekli izinlere sahip olduğunuzdan emin olun. Gerekirse, mahkeme onayı veya diğer yasal süreçler gerekebilir.

5. Taşınmaz Mal Varsa Satış İşlemleri:

- Eğer miras kalan hisse taşınmaz mal ise, noter aracılığıyla satış vaadi sözleşmesi yapılabilir. Satış vaadi sözleşmesiyle alıcı ve satıcı arasında anlaşma sağlanır.

6. Satış Bedelini Belirleme:

- Satış bedelini belirleyin. Hisseyi satmadan önce, pazar araştırması yaparak benzer taşınmazların değerini inceleyebilir ve adil bir satış bedeli belirleyebilirsiniz.

7. Satış İşlemlerini Tamamlama:

- Satış işlemlerini tamamlayın. Noterde düzenlenen satış sözleşmesi, alıcı ve satıcı arasında hukuki bir belge oluşturur.

8. Tapu İşlemleri:

- Satış işlemlerini takiben, tapu işlemlerini gerçekleştirin. Tapu devri işlemleri noter tarafından başlatılır ve tapu sicilinde hissenin yeni sahibi olarak kaydınız yapılır.

Bu adımları takip ederek, babadan miras kalan hissenizi yasal ve düzenli bir şekilde satabilirsiniz. Ancak, hukuki süreçler ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir, bu nedenle bir avukat veya uzman danışmanın rehberliği faydalı olacaktır.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Tapuda miras paylaşımı nasıl yapılır?

Tapuda miras paylaşımı, mirasın yasal mirasçılar veya vasiyetnameye dayanarak atanmış mirasçılar arasında adil bir şekilde paylaştırılması işlemidir. İşte tapuda miras paylaşımını gerçekleştirmek için izlenmesi gereken genel adımlar:

1. Mirasın Belirlenmesi:

- Öncelikle, miras bırakanın mal varlığının tam bir envanteri çıkarılmalıdır. Bu envanter, taşınır ve taşınmaz varlıkları, banka hesapları, borçlar gibi tüm varlıkları içermelidir.

2. Mirasçıların Belirlenmesi:

- Yasal mirasçılar ve vasiyetnameyle atanmış mirasçılar belirlenmelidir. Yasal mirasçılar genellikle eş, çocuklar, anne, baba, kardeşler gibi kanuni mirasçılardır.

3. Vasiyetname Kontrolü:

- Eğer miras bırakanın vasiyeti varsa, vasiyetnamedeki hükümler kontrol edilmelidir. Vasiyetnamede belirtilen özel düzenlemelere göre mirasın paylaşımı yapılacaktır.

4. Mirasın Paylaşımı Anlaşması:

- Yasal mirasçılar ve/veya atanmış mirasçılar arasında mirasın paylaşımı konusunda anlaşma sağlanmalıdır. Bu anlaşma, noter huzurunda düzenlenen bir miras paylaşım sözleşmesi olabilir.

5. Mirasın Paylaşım Sözleşmesi ve Tapu İşlemleri:

- Miras paylaşımı için hazırlanan sözleşme, noter tarafından onaylanmalıdır. Tapu ve Kadastro Müdürlüğü'ne başvurarak tapu işlemleri gerçekleştirilir. Tapu devri işlemleri, mirasçılar arasında belirlenen paylar doğrultusunda gerçekleştirilir.

6. Tapu Harç ve Vergi Ödemeleri:

- Tapu devri sırasında gerekli olan tapu harçları ve vergiler ödenmelidir. Bu ödemeler, tapu işlemlerini tamamlamak için gereklidir.

7. Mirasın Paylaşımının Hukuki Onayı:

- Miras paylaşımı işlemi tamamlandığında, noter tarafından onaylanan miras paylaşım sözleşmesi ve tapu işlemleri mahkeme tarafından hukuki olarak onaylanır.

Her miras durumu farklıdır ve hukuki süreçler ülkeden ülkeye değişebilir. Bu nedenle, bir miras avukatından veya uzman bir danışmandan hukuki destek almak önemli olabilir. Bu uzmanlar, miras paylaşımı sürecini yönlendirir ve yasal gerekliliklere uyulmasını sağlar.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Veraset ilamı nedir?

Veraset İlamı: Veraset ilamı, bir kişinin ölümü durumunda mirasçılarının ve mirası yönetecek olan kişinin yasal olarak tespit edildiği resmi bir belgedir. Türk hukuk sistemi içinde veraset ilamı, noter veya mahkeme tarafından düzenlenir. Bu belge, ölen kişinin miras bıraktığı mal varlığının paylaşımında ve yönetiminde kullanılır. Veraset ilamı, ölüm halinde mirasçıların ve mirası yönetecek olan kişinin yasal olarak belirlenmesini sağlar.

Veraset ilamında genellikle şu bilgiler yer alır:

  • Ölen kişinin kimlik bilgileri.

  • Ölen kişinin varlıkları ve borçları.

  • Yasal mirasçılar ve payları.

  • Vasiyet varsa, vasiyetnamedeki hükümler.

Veraset ilamı, mirasın paylaşım sürecinde noter işlemlerinde ve tapu devir işlemlerinde kullanılır. Ayrıca, banka hesaplarının kapatılması, mirasın paylaşımı sırasında diğer resmi işlemlerde de gereklidir.

Mirasçılık belgesi nedir?

Mirasçılık Belgesi: Mirasçılık belgesi, ölen bir kişinin mirasını alacak olan mirasçıların yasal olarak tespit edildiği bir belgedir. Bu belge, veraset ilamı ile benzerlik gösterir. Türk hukuk sisteminde mirasçılık belgesi, genellikle noter veya mahkeme tarafından düzenlenir ve ölen kişinin miras bıraktığı varlıkların paylaşımında kullanılır.

Mirasçılık belgesinde şu bilgiler yer alabilir:

  • Ölen kişinin kimlik bilgileri.

  • Yasal mirasçıların kimlik bilgileri ve payları.

  • Vasiyet varsa, vasiyetnamedeki hükümler.

Mirasçılık belgesi, veraset ilamı gibi mirasın paylaşım sürecinde kullanılır ve resmi işlemlerde gereklidir. Özellikle banka işlemleri, tapu devri gibi durumlarda mirasçılık belgesi talep edilebilir.

TMK Madde 598 - "Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.

Mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayarak bir ay içinde itiraz edilmedikçe, lehine tasarrufta bulunulan kimseye, sulh mahkemesince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilir.

Mirasçılık belgesinin geçersizliği her zaman ileri sürülebilir.

Ölüme bağlı tasarrufun iptaline ilişkin dava hakkı saklıdır."

Kanuni mirasçılar kimlerdir?

Kan Hısımları:

Ülkemizde uygulanan mirasçılık sistemi zümre sistemini benimsemektedir. Bu sistemde, miras bırakanın kan hısımları belirli zümrelere ayrılır ve her bir zümre içinde derecelendirilir. Toplamda üç zümre bulunmaktadır ve her zümrenin miras payı farklıdır. Birinci zümre, miras bırakanın çocuklarıdır. İkinci zümre, miras bırakanın anne ve babası ile onların altsoyunu içerir. Üçüncü zümre ise miras bırakanın büyükanne ve büyükbabaları ile onların altsoylarını kapsar. Her zümrenin miras payı, diğerlerinden farklıdır.

Evlatlık:

Evlatlık ve altsoy, miras bırakan ile biyolojik bir bağa sahip olmamalarına rağmen birinci zümre mirasçısı olarak kabul edilirler. Miras bırakanın altsoyunun sahip olduğu haklara sahiptirler.

Sağ Kalan Eş:

Sağ kalan eş, miras bırakanın kan hısımı olmamasına rağmen zümre mirasçısı olarak kabul edilmez. Ancak sağ kalan eş, her zümre ile birlikte mirasçı olur. Eşin miras payı zümre ile belirlenir:

- Birinci zümre ile mirasçı ise miras payı terekenin 1/4’üdür.

- İkinci zümre ile mirasçı ise miras payı terekenin 1/2’sidir.

- Üçüncü zümre başları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı ise miras payı terekenin 3/4’üdür.

- Eğer ne birinci zümrede ne de ikinci zümrede kimse yoksa ve üçüncü zümrede de zümre başları ile onların çocukları da hayatta değilse, sağ kalan eşin miras payı terekenin tamamı olur.

Devlet:

Türk Medeni Kanunu madde 501’e göre, mirasçı bırakmadan ölen kişinin mirası Devlet'e geçer. Devletin mirasçılığı, kanuni mirasçıların bulunmaması veya miras bırakanın mirasını belirleme yetkisi olmaması durumunda gerçekleşir.

Saklı pay nedir?

Saklı pay, mirasçılara yasal olarak ayrılmış olan mirasın bir kısmının, belirli durumlarda korunması ve değiştirilememesi ilkesini ifade eder. Türk Medeni Kanunu'na göre miras hukukunda saklı pay, miras bırakanın belirli kişilere yasal olarak tanınan hakları ve bu kişilere ayrılmış olan miras payını koruma altına alır.

Saklı payın temel amacı, miras bırakanın vasiyet hükümleri veya diğer işlemleri nedeniyle mirasçılara düşen miras paylarının, belirli kişilere kanun tarafından tanınan hakların zarar görmemesini sağlamaktır. Bu durumda, saklı pay sahipleri, miras bırakanın vasiyeti veya diğer düzenlemeleri nedeniyle haklarını kaybetmezler.

Saklı pay hükümleri genellikle miras bırakanın evlatları, eşleri gibi belirli yakın akrabalar için geçerlidir. Mirasın paylaşımında saklı pay, özellikle vasiyet hükümlerine ve yasal düzenlemelere uygun olarak korunmalıdır. Saklı pay, miras hukukunda adil ve dengeli bir miras paylaşımını sağlamak amacıyla önemli bir kavramdır.

Saklı paylı mirasçılar kimlerdir?

Saklı pay, miras hukukunda belirli yasal düzenlemelerle korunan ve değiştirilemeyen bir paydır. Genellikle miras bırakanın yakın akrabalarına tanınan bu hak, miras hukukunun temel ilkelerinden biridir ve yasal mirasçılara aittir. Kanun koyucu, saklı pay düzenlemesiyle yasal mirasçıları ve miras haklarını belirli oranda güvence altına almayı amaçlamıştır.

Saklı pay kavramı, miras bırakanın ölüme bağlı tasarruflarda bulunduğu durumlarda önem kazanır. Miras bırakan, vasiyetname yaparak mirasının bir kısmını veya tamamını, saklı payları dikkate almadan belirli kişilere veya kurumlara bırakabilir. Ancak miras hukuku temel ilkelerine göre, miras bırakanın iradesine saygı duyulması esastır ve bu tür tasarruflar, açılacak tenkis davası ile iptal edilinceye kadar geçerli kabul edilir.

Saklı paylı mirasçılar, miras bırakanın bu tasarrufuna itiraz edebilir ve saklı pay oranlarının korunması için tenkis davası açabilir. Tenkis davası, miras bırakanın vasiyeti ile yapılan ölüme bağlı tasarrufların yasal düzenlemelere uygunluğunu denetlemek ve saklı payları korumak amacıyla açılır.

Türk Medeni Kanunu'nda 2007 yılında yapılan değişiklikle, kardeşlerin saklı payı kaldırılmıştır. Saklı pay, aşağıdaki oranlardan oluşur:

- Alt soy için yasal miras payının yarısı,

- Ana ve baba her biri için yasal miras payının dörtte biri,

- Sağ kalan eş için, alt soy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı; diğer hallerde yasal miras payının dörtte üçü.

Bu oranlar, miras hukukunda adil bir paylaşımı sağlamak ve yasal mirasçıların haklarını korumak amacıyla belirlenmiştir.

Mirasta zümre sistemi nedir?

Zümre Sistemi:

Zümre sistemi, mirasçıların öncelik sırasına göre belirlendiği bir düzenlemeyi ifade eder. Türk Medeni Kanunu'nda yer alan zümre sistemi, mirasçılığın belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Bu sistem, miras bırakanın yakın akrabalarını belirli zümrelere ayırarak, her bir zümre içinde öncelik sırasına göre mirasçı haklarını düzenler.

Her zümre, mirasçıların öncelik sırasını belirler ve bir zümrede bulunan mirasçılar varsa, diğer zümrelerdeki mirasçılar miras hakkından mahrum kalır. Bu düzenleme, mirasın adil bir şekilde dağıtılmasını ve mirasçılığın yasal düzenlemelere uygun olarak belirlenmesini amaçlar.

Türk Medeni Kanunu'na Göre Üç Mirasçı Zümresi:

1. Birinci Zümre (Derece) Mirasçılar:

Miras bırakanın birinci derece mirasçıları, onun alt soyudur. Yani miras bırakanın çocukları, torunları ve daha sonraki nesiller sınırsız olarak mirasçıdır. Çocuklar arasında eşit mirasçılık ilkesi geçerlidir. Miras bırakanın önce vefat eden çocuklarının yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi alt soyları alır.

2. İkinci Zümre (Derece) Mirasçılar:

Miras bırakanın ikinci derece mirasçıları, ana ve babasıdır. Ana ve baba, mirasçı olarak eşit haklara sahiptirler. Ölen miras bırakanın ana ve babasının önce vefat etmiş olması durumunda, mirasçıları halefiyet yoluyla kardeşleri ve kardeşlerinin alt soyu olacaktır.

3. Üçüncü Zümre (Derece) Mirasçılar:

Miras bırakanın 3. derece (zümre) mirasçıları, büyük annesi ve büyük babasıdır. Miras bırakanın 1. zümrede yer alan alt soyu ve 2. zümrede yer alan ana ve babasının alt soyu bırakmaksızın ölmesi durumunda, mirasçılar büyük anne ve büyük baba olacaktır. Eğer miras bırakanın daha yakın derecedeki mirasçıları yoksa ve bunların alt soyu da bulunmuyorsa, miras bırakanın büyük annesi ve büyük babası 3. derece mirasçılar olarak miras hakkını kullanır.

Ölen miras bırakanın büyük anne ve büyük babalarının yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi alt soyları alır. Miras bırakanın büyük anne ve büyük babası vefat etmişse, miras bırakanın amcaları, halaları, teyzeleri, dayıları ve onların alt soyları mirasçı olacaktır. Bu durumda, miras bırakanın aynı taraftaki diğer mirasçıları, yani kardeşleri ve onların alt soyları bu büyük anne ve büyük babaların yerine geçecektir.

Baba ölünce eşine ne kadar miras düşer?

Türk Medeni Kanunu'na göre, bir baba öldüğünde eşine düşen miras oranı, ölenin diğer mirasçılarına göre değişebilir. Eş, birinci zümre mirasçı olarak kabul edilir. Bu durumda, eşin miras payı, ölenin çocukları veya torunları olup olmadığına bağlı olarak belirlenir.

Eğer ölenin sadece eşi ve çocukları varsa:

- Eş, mirasın 1/4'üne hak kazanır.

- Çocuklar, mirasın kalanını eşit olarak paylaşırlar.

Eğer ölenin eşi ve sadece bir çocuğu varsa:

- Eş, mirasın 1/4'üne hak kazanır.

- Çocuk, mirasın 3/4'ünü alır.

Eğer ölenin sadece eşi varsa:

- Eş, mirasın tamamına hak kazanır.

Ancak, mirasın paylaşımı üzerinde vasiyetname veya diğer hükümler etkili olabilir. Ölenin vasiyeti varsa ve bu vasiyetinde miras paylaşımıyla ilgili belirlemeler yapmışsa, vasiyetname hükümleri doğrultusunda miras paylaşımı gerçekleşir.

Miras hukuku konularında detaylı ve kesin bilgi almak için bir hukuk profesyoneline danışmak her zaman önemlidir. Bu bilgiler genel bir çerçeve sunmaktadır ve bireysel durumlar farklılık gösterebilir.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Ölüme bağlı tasarruflar nedir?

"Ölüme bağlı tasarruflar" terimi, bir kişinin hayatta iken, vasiyetname, miras sözleşmesi veya benzeri hukuki araçları kullanarak ölümü sonrasında mal varlığı üzerinde belirli düzenlemeler yapmasını ifade eder. Bu tasarruflar, bir kişinin ölümünden sonra mal varlığının nasıl dağıtılacağını, kimlere geçeceğini ve hangi oranlarda pay alacaklarını belirler. Bu hukuki araçlar, miras hukukunda önemli bir rol oynar ve kişilerin varlıklarını sevdikleri kişilere veya belirli kurumlara bırakma isteğini yansıtır.

Ölüme bağlı tasarruflar arasında en yaygın olanı "vasiyetname"dir. Vasiyetname, bir kişinin ölümü halinde mal varlığının nasıl dağıtılacağına dair talimatlar içeren resmi bir belgedir. Kişi, vasiyetnamesinde mirasını belirli mirasçılara veya kuruluşlara bırakabilir, mal varlığının nasıl paylaşılacağını detaylandırabilir ve hatta vasiyetnamede belirli şartlara bağlı olarak mirasçılarına haklar tanıyabilir.

Miras sözleşmesi ise, miras bırakanın hayatta iken belirli bir kişi ile yaptığı anlaşma niteliğinde bir sözleşmedir. Bu sözleşme çerçevesinde, taraflar genellikle ölüm sonrası mal paylaşımını düzenler ve belirli şartlara bağlar.

Bu hukuki araçlar, ölüme bağlı tasarrufları gerçekleştirmek için kullanılır ve miras hukukunu şekillendirir. Ancak, bu konularda kararlar alırken, yerel yasal düzenlemeleri ve uzman bir hukuk profesyonelinin görüşlerini dikkate almak önemlidir.

Vasiyetname nedir?

Vasiyetname, bir kişinin ölümü halinde mal varlığı üzerindeki tasarruflarını düzenlemek amacıyla yazdığı resmi bir belgedir. Bu belge, kişinin ölümü durumunda mal varlığının nasıl dağıtılacağı, hangi varlıkların kime devredileceği, mirasçılar arasındaki paylaşım oranları, vasiyetnamenin hangi tarihte hazırlandığı ve hangi koşullarda geçerli olduğu gibi konuları içerir. Vasiyetname, ölüm sonrası miras dağılımını düzenleyen bir hukuki belge olarak değerlendirilir.

Vasiyetnamede yer alan temel unsurlar şunlar olabilir:

1. Miras Bırakanın Tanımlanması: Vasiyetnamede, miras bırakanın kim olduğu ve hangi tarih itibariyle hazırlandığı açıkça belirtilir.

2. Mirasın Paylaşımı: Vasiyetnamede, miras bırakanın mal varlığının nasıl paylaşılacağı detaylı bir şekilde ifade edilir. Bu, belirli kişilere veya kurumlara belirli varlıkların devredilmesini içerir.

3. Mirasçılar ve Payları: Hangi kişilere miras bırakıldığı ve her bir mirasçının miras payı belirtilir. Mirasçılar genellikle aile üyeleri, yakın arkadaşlar veya belirli kuruluşlar olabilir.

4. Şartlar ve Koşullar: Vasiyetnamede belirli şartlar ve koşullar yer alabilir. Örneğin, bir mirasçının belirli bir yaşa gelmesi, evlenmesi veya belirli bir görevi yerine getirmesi gibi şartlar konulabilir.

5. Vasiyetnamenin Geçerliliği: Vasiyetnamede, belgenin hangi tarih itibariyle geçerli olduğu ve hangi koşullarda iptal edilebileceği belirtilir.

Vasiyetname, genellikle bir avukat veya noter nezaretinde hazırlanır ve bu şekilde hukuki geçerliliği sağlanır. Vasiyetnamenin düzenlenmesi, kişinin özel durumlarına ve varlıklarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ayrıca, vasiyetname yazarken yerel yasal düzenlemelere ve uzman hukuki tavsiyelere uygun davranmak önemlidir.

Vasiyetname, bir bireyin vefatından sonra mal varlığının dağıtımını belirlemek amacıyla oluşturduğu yazılı veya sözlü beyandır. Bu belge, mirasbırakanın son arzularını ve miras paylaşımını düzenleyen hükümleri içerir. Vasiyetnameler genellikle resmi vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve sözlü vasiyetname olmak üzere üç ana türde olabilir. Ancak, her bir tür için belirlenmiş sıkı şekil şartlarına uymak zorunludur; aksi takdirde vasiyetname geçerlilik kazanmaz.

Kanunlar, vasiyetnamelerin şekil şartlarını belirlemiştir ve bu şartlara uygun olmayan vasiyetnameler hükümsüz sayılır. Ayrıca, vasiyetname hazırlanırken vasiyetname yapabilme ehliyetine sahip olunmaması da vasiyetnamenin geçerliliğini etkiler. Ancak, bir vasiyetname bu nedenlerle sakat sayılsa bile otomatik olarak geçersiz olmaz. Sakat bir vasiyetnamenin hüküm doğurmaması için vasiyetnamenin iptal edilmesi için hukuki bir sürecin başlatılması gerekebilir.

Vasiyetname, miras hukukunda önemli bir araçtır ve mirasbırakanın ölümünden sonra malvarlığının adil bir şekilde dağıtılmasını sağlar. Yasal düzenlemelere ve şekil şartlarına uygun olarak oluşturulan vasiyetnameler, mirasçıların haklarını korur. Ancak, sakat vasiyetnamelerin hüküm doğurmaması için hukuki prosedürlerin uygulanması önemlidir. Bu süreç, miras hukuk sisteminin adil ve güvenilir bir şekilde işlemesine katkıda bulunur.

Vasiyet Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Miras sözleşmesi nedir?

Miras sözleşmesi, iki veya daha fazla kişi arasında miras hukuku çerçevesinde mal varlıklarının belirli bir düzenlemeye tabi tutulması amacıyla yapılan bir sözleşmedir. Miras sözleşmeleri, miras bırakanın ölümü sonrasında mal varlığının nasıl paylaşılacağını belirlemek üzere taraflar arasında anlaşma sağlamak için kullanılır.

Miras sözleşmeleri genellikle şu ana unsurları içerir:

1. Mal Varlığının Paylaşımı: Sözleşme tarafları, miras bırakanın ölümü durumunda mal varlığının nasıl paylaşılacağına dair anlaşma yapar. Belirli varlıkların kimlere geçeceği ve paylaşım oranları belirlenir.

2. Mirasçıların Belirlenmesi: Sözleşme, mal varlığının belirli mirasçılara geçmesini sağlar. Miras sözleşmeleri genellikle aile üyeleri veya belirli kişiler arasında yapılan bir anlaşma niteliğindedir.

3. Şartlar ve Koşullar: Sözleşme, belirli şartlar ve koşullar içerebilir. Bu şartlar, mirasın paylaşımını belirli durum ve koşullara bağlayabilir, örneğin, bir mirasçının belirli bir yaşa gelmesi gibi.

4. Geçerlilik Koşulları: Miras sözleşmeleri de belirli şekil şartlarına uygun olmalıdır. Bu, noter huzurunda düzenlenebilecekleri gibi, belirli bir yasal formun takip edilmesini de içerebilir.

Miras sözleşmeleri, vasiyetnamelerden farklı olarak, genellikle bir veya daha fazla kişinin hayatta iken birbirleriyle anlaşma sağlamalarını içerir. Bu sözleşmelerin yasal olarak geçerli olabilmesi için ise belirli hukuki kriterlere uygun olmaları gerekir. Her ülkenin miras hukuku farklıdır, bu nedenle miras sözleşmeleri, yerel yasal düzenlemelere uygun olarak hazırlanmalıdır.

Miras sözleşmesi, bireyin hayatta olduğu süre zarfında diğer kişilerle yaptığı ölüme bağlı bir anlaşmayı temsil eder. Bu sözleşme, miras bırakanın vefatından sonraki malvarlığının nasıl dağıtılacağını ve mirasın paylaşım şeklini belirlemeyi amaçlar. Sözleşme, miras bırakanın vefatından sonra hüküm doğuracak nitelikte olup, mirasçıların belirlenmesini ve mirasın kendi iradesine göre düzenleme ve planlama imkanı tanır.

Miras sözleşmesi, iki taraflı bir anlaşma olup, hem miras bırakanın hem de miras alacak kişilerin rızasını içerir. Taraflar arasındaki bu anlaşma, miras bırakanın hayatta iken iradesine uygun olarak malvarlığının gelecekteki dağılımını düzenlemesini sağlar. Bu tür sözleşmeler, miras bırakanın malvarlığının nasıl paylaşılacağına dair istediği düzenlemeleri belirlemesi ve mirasçılarına yönelik özel bir irade beyanıdır.

Miras sözleşmesi ile belirlenen paylaşım, miras bırakanın vasiyetnamesiyle yapacağı düzenlemelerden farklıdır. Vasiyetname tek taraflı bir irade beyanıdır ve sadece miras bırakanın iradesini yansıtırken, miras sözleşmesi taraflar arasında karşılıklı bir anlaşma niteliğindedir.

Miras sözleşmesinden tek taraflı olarak dönülemez; ancak tarafların anlaşması sonucunda sözleşme sona erdirilebilir. İvazın yerine getirilmemesi veya miras bırakanın sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle tek taraflı olarak iradesini geri çekmesi mümkündür.

Ölüme bağlı tasarruflar, bazı hallerde kanun gereği kendiliğinden hükümsüz hale gelebilir veya iptal sebeplerinin bulunması halinde iptal edilebilir.

Ölüme bağlı tasarrufların kendiliğinden hükümsüz hale geldiği durumlar şunlardır:

  • Lehine tasarruf yapılan kişi mirastan yoksun olursa

  • Şarta bağlı hallerde, bozucu veya geciktirici şart gerçekleşirse

  • Evlilik birliğin ölüm dışında sona ererse

  • Lehine tasarruf yapılan kişi miras bırakandan önce ölürse

Bu durumlardan herhangi birinin gerçekleşmesi, ölüme bağlı tasarrufların kendiliğinden hükümsüz hale gelmesine neden olur.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi nedir?

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bir kişinin yaşlılık veya bakıma muhtaç bir durumda olduğu varsayımıyla, bakımını üstlenen kişi veya kuruluş arasında yapılan bir anlaşmayı ifade eder. Bu sözleşme, genellikle yaşlı bireylerin veya bakıma muhtaç kişilerin günlük ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla düzenlenir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi genellikle şu unsurları içerir:

  1. Bakım Hizmetleri: Sözleşme, bakımı üstlenen tarafın sunacağı hizmetleri açıkça belirtir. Bu hizmetler genellikle yaşlı veya bakıma muhtaç kişinin günlük yaşamını kolaylaştırmayı, temel ihtiyaçlarını karşılamayı ve sağlık durumunu gözetmeyi içerir.

  2. Süre ve Koşullar: Sözleşme, bakım hizmetlerinin ne kadar süreyle devam edeceğini ve hangi koşullarda sona erebileceğini belirler. Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri genellikle kişinin hayatta olduğu sürece geçerlidir.

  3. Ücret ve Karşılıklar: Bakımı üstlenen tarafın alacağı ücret veya karşılıklar, sözleşme kapsamında belirlenir. Bu, maddi karşılık veya diğer anlaşmalara dayanabilir.

  4. Sorumluluklar ve Haklar: Sözleşme, her iki tarafın da sorumluluklarını ve haklarını belirler. Bu, bakımı üstlenenin sağlık durumunu takip etmesi, düzenli olarak iletişim kurması, güvenli bir ortam sağlaması gibi konuları içerebilir.

  5. Sözleşmenin Sonlanması: Sözleşmenin hangi durumlarda sona erebileceği ve nasıl sonlandırılacağı belirtilir. Örneğin, bakımı üstlenen kişinin anlaşmayı ihlal etmesi durumunda veya bakıma muhtaç kişinin vefat etmesi durumunda sözleşme sona erebilir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri genellikle hassas konuları içerdiği için detaylı bir şekilde hazırlanmalı ve taraflar arasındaki hak ve sorumlulukları net bir şekilde ortaya koymalıdır. Ayrıca, bu tür sözleşmelerin yasal düzenlemelere uygun olması önemlidir. Bu nedenle, bir hukuk profesyoneli ile görüşmek, sözleşmenin geçerliliğini sağlamak açısından önemli olabilir.

Ölünceye kadar bakım sözleşmesi, bakım alacaklısının yaşlılık veya hastalık durumunda ihtiyaç duyduğu bakım ve gözetimi sağlamak amacıyla, belirli bir malvarlığını bakım borçlusuna devretmeyi üstlendiği; bakım borçlusunun ise ölünceye kadar bakma, gözetme ve ihtiyaçlarını karşılama borcunu üstlendiği bir anlaşmadır. Bu sözleşme ile yaşlı veya hasta bireylerin, ihtiyaçları hakkaniyete uygun bir şekilde karşılanmaktadır.

Türk Borçlar Kanunu'nun 612. Maddesine göre, ölünceye kadar bakım sözleşmelerinin “miras sözleşmesi” şeklinde yapılması gerekmektedir. Bu, sözleşmenin geçerliliği için bir ön koşuldur ve miras sözleşmesi formatında yapılmayanlar geçerli kabul edilmemektedir. Sözleşmenin sona erme nedenleri arasında, sözleşmeden dönme, bakım borçlusunun ölümü, iflas veya taraflar arasındaki anlaşmanın yer alması gibi durumlar bulunmaktadır.

Sözleşme, bakım alacaklısının belirli bir varlığını devretmesi ve karşılığında ölünceye kadar bakma, gözetme sorumluluğunu üstlenen tarafın bu yükümlülüğü yerine getirmesi temelinde işler. Bu tür bir anlaşma, taraflar arasında ihtiyaçları karşılama, yaşlı veya hastaya destek sağlama ve varlıkların korunması gibi konuları düzenler.

Belirtilen unsurlar, sözleşmenin şeffaf ve taraflar arasında adil bir denge sağlamak üzere tasarlanmış olmasını sağlar. Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, taraflar arasında net bir anlaşma ve güvence sağlayarak, yaşlılık veya hastalık durumunda ihtiyaçların etkili bir şekilde karşılanmasını amaçlar.

Ölüme bağlı tasarrufun iptal nedenleri nelerdir?

Ölüme bağlı tasarrufların iptal edilebilmesi için belirli şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar, Türk Medeni Kanunu'nda düzenlenmiştir. Ölüme bağlı tasarrufların iptal edilebilmesine neden olan başlıca durumlar şunlardır:

1. Evlilik İhlali (TMK Madde 603): Ölüme bağlı tasarruflar, miras bırakanın evlilik dışında bir ilişkisi nedeniyle evlilik ilişkisini ihlal ettiğinde hükümsüz hale gelir. Miras bırakanın evlilik içindeyken başka biriyle evlilik dışında bir ilişki yaşaması durumunda, bu tasarruflar evlilik birliğini ihlal ettiği için iptal edilebilir.

2. Lehine Tasarruf Yapılan Kişinin Ölümü (TMK Madde 604): Miras bırakanın bir tasarrufu, bu tasarrufun lehine yapıldığı kişinin miras bırakanın ölümünden önce ölmesi durumunda iptal edilebilir. Yani, miras bırakanın ölümünden önce tasarrufu lehine yapılan kişi hayatta değilse, bu tasarruflar hükümsüz hale gelir.

3. Lehine Tasarruf Yapılan Kişinin Mirastan Yoksun Bırakılması (TMK Madde 604): Lehine tasarruf yapılan kişinin miras bırakanın vasiyeti veya yasal mirasçısı olması durumunda, miras bırakanın bu kişiyi mirastan yoksun bırakması halinde ölüme bağlı tasarruflar iptal edilebilir.

4. Şarta Bağlı Tasarrufların Gerçekleşmesi (TMK Madde 605): Ölüme bağlı tasarruflar, belirli bir şarta bağlı olarak yapılmışsa ve bu şart gerçekleşirse, tasarruflar hükümsüz hale gelir.

Bu durumlar, ölüme bağlı tasarrufların hükümsüzlüğünü belirleyen temel nedenlerdir. Taraflar arasında belirlenen koşulların ihlali veya gerçekleşmesi, tasarrufların iptali için başvuru sebeplerini oluşturur.

Vasiyetname neden iptal edilir?

Vasiyetnamenin iptal edilebilmesi için belirli koşulların varlığı gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'na göre, vasiyetnamenin iptal edilmesine neden olacak başlıca durumlar şunlardır:

1. Vasiyetnamenin İptali Davası (TMK Madde 574): Vasiyetnameyi iptal etmek isteyen mirasçı veya diğer ilgili kişiler, mahkemeye başvurarak vasiyetnamenin iptali davası açabilirler. Bu dava, vasiyetnameyi düzenleyen kişinin vasiyetname yapabilme ehliyetine sahip olmaması, vasiyetnameyi düzenlerken hile veya tehdit kullanılması, vasiyetnameye hukuka aykırı bir durumun şart koşulması gibi nedenlere dayanabilir.

2. Vasiyetnamenin Hükümsüzlüğü (TMK Madde 574): Vasiyetname, hükümsüzlük sebeplerine dayanarak da iptal edilebilir. Örneğin, vasiyetname Türk Medeni Kanunu'nun belirlediği şekil şartlarına uymuyorsa veya vasiyetname sahibi, vasiyetnameyi düzenlerken kısıtlı yetenekliyse, vasiyetname hükümsüz hale gelebilir.

3. Vasiyetnameyi Düzenleyenin Evlenmesi veya Evli İken Boşanması (TMK Madde 577): Vasiyetnameyi düzenleyen kişi, evlendikten sonra vasiyetnamenin iptalini talep edebilir. Aynı şekilde, evli iken boşanan bir kişi de vasiyetnamenin iptalini talep edebilir.

4. Vasiyetnameyi Düzenleyenin Çocuğunun Olması Durumu (TMK Madde 578): Vasiyetnameyi düzenleyen kişinin vasiyetname tarihinde çocuğu yoksa ve daha sonra çocuk sahibi olursa, vasiyetname hükümsüz olur. Ancak, çocuk sahibi olduktan sonra çocuğu için bir vasiyetname düzenleyebilir.

Bu durumlar, vasiyetnamenin iptali için temel nedenleri oluşturur. İlgili kişiler, bu nedenlere dayanarak mahkemeden vasiyetnamenin iptalini talep edebilirler. Mahkeme, davanın geçerli nedenlere dayandığını saptarsa, vasiyetnameyi iptal edebilir.

Tenkis davası nedir?

Tenkis davası, bir kişinin ölümü üzerine bıraktığı mirası, miras bırakanın yasal mirasçıları arasında adil bir şekilde paylaştırmak için açılan bir hukuki davadır. Türk Medeni Kanunu'nda "Tenkis" olarak adlandırılan bu dava, mirasın hukuki olarak geçerli bir şekilde paylaşılmamış olması durumunda başvurulan bir hukuki yoldur.

Genellikle, miras bırakanın vasiyetnamesi veya ölüme bağlı tasarrufları nedeniyle miras bırakanın yasal mirasçıları arasında adil bir miras paylaşımı yapılamamışsa, yasal mirasçılar bu durumu düzeltmek için tenkis davası açabilirler. Tenkis davası ile hüküm altına alınan miras paylaşımı, mirasın yasal mirasçılar arasında paylaştırılmasını sağlar.

Tenkis davası, genellikle şu durumlarda açılabilir:

1. Vasiyetnamenin Geçersizliği: Miras bırakanın vasiyetnamesi, hukuki şartlara uymuyorsa veya miras bırakanın vasiyetname düzenleme ehliyeti bulunmuyorsa, yasal mirasçılar vasiyetnamenin geçersizliğini iddia edebilirler.

2. Hile ve Kötüniyet: Miras bırakanın miras paylaşımında hile veya kötüniyetli bir davranışı varsa, yasal mirasçılar bu durumu kanıtlayarak tenkis davası açabilirler.

3. Bağışlar ve İkramiyeler: Miras bırakanın ölümünden önce gerçekleştirdiği bağışlar veya ikramiyeler, yasal mirasçılar arasında adil bir paylaşımı etkileyebilir. Yasal mirasçılar, bu bağışların tenkise tabi tutulmasını talep edebilirler.

4. Eşitsiz İkramiyeler: Miras bırakanın hayatta iken bazı mirasçılara eşitsiz şekilde ikramiyelerde bulunması durumunda, diğer mirasçılar tenkis davası açabilirler.

Tenkis davası, mahkeme tarafından incelenerek yasal mirasçılar arasında adil bir miras paylaşımının sağlanmasını amaçlar. Mahkeme, davayı inceledikten sonra mirasın paylaşımını düzenler ve hükme bağlar.

Muris muvazaası nedir?

Muris muvazaası, ölünceye kadar bakım sözleşmesi veya bağışlama gibi hukuki işlemlerin, gerçekte başka bir hukuki işlemin gizlenmiş bir şekli olarak yapılması durumunu ifade eder. Bu durumda, gerçekte var olmayan bir hukuki işlem gösterilerek asıl amacın gizlenmesi söz konusudur.

Muris muvazaası genellikle miras hukukuyla ilgili olarak ortaya çıkar. Bir kişi, mal varlığını miras bırakma amacı güdüyorsa ve bu amaçla gerçekte başka bir hukuki işlem yapıyorsa, bu durum muris muvazaası olarak adlandırılır. Muris muvazaası, miras hukukundaki adaleti ve yasal düzenlemeleri koruma amacını taşır.

Örneğin, bir kişi ölümünden önce mal varlığını çocuklarına bırakmak istiyorsa ve bunu açıkça belirtmek yerine, ölünceye kadar bakım sözleşmesi yaparak mal varlığını çocuklarına devrediyormuş gibi gösterirse, bu durumda gerçekte yapılan işlem muris muvazaası olabilir.

Muris muvazaası, hukuki işlemlerin gerçek niyeti gizlemek amacıyla yapıldığı durumlarda hukuk mahkemeleri tarafından incelenir ve adaletsizlikleri önlemek amacıyla geçersiz kılınabilir. Muris muvazaası durumunda mahkeme, gerçek niyeti tespit eder ve hukuki işlemi ona uygun şekilde düzenler.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Mirastan feragat nedir?

Mirastan feragat, bir kişinin miras hakkından vazgeçme anlamına gelir. Miras hakkından feragat etmek, kişinin bir mirası reddetmesi ve bu mirastan gelebilecek haklarından feragat etmesi demektir. Bir kişi, bir mirasın kendisine düşmesi durumunda, yasal olarak bu mirası kabul etme hakkına sahiptir. Ancak bazı durumlarda kişiler, çeşitli nedenlerle mirastan feragat etmeyi tercih edebilirler.

Miras hakkından feragat, genellikle şu nedenlerle yapılabilir:

1. Borçlar ve Yükümlülükler: Mirası kabul etmek, miras bırakanın borçları ve yükümlülükleriyle birlikte gelir. Mirasçı, bu borçları ve yükümlülükleri üstlenmek istemiyorsa mirastan feragat edebilir.

2. Mirasın Borçları Aşması: Miras bırakanın borçları, mirasın değerini aşabilir. Mirasçı, bu durumda mirastan feragat ederek borç yükünden kurtulmayı tercih edebilir.

3. Mirasın Kabul Edilemez Durumda Olması: Miras, mirasçı için maddi veya hukuki nedenlerle kabul edilemez bir durumdaysa, mirasçı feragat edebilir.

4. Diğer Mirasçılarla Anlaşmazlık: Mirasın paylaşımı konusunda diğer mirasçılarla anlaşmazlık yaşanıyorsa, bir mirasçı mirastan feragat edebilir.

Miras hakkından feragat, belirli yasal prosedürlere uygun olarak yapılmalıdır. Mirastan feragat, noter huzurunda yapılacak bir yazılı beyan veya mahkeme kararıyla gerçekleşebilir. Feragat eden mirasçı, mirastan herhangi bir pay veya hak talep etmeme kararı alır. Miras hakkından feragat, kişinin kendi iradesi doğrultusunda bir tercihi ifade eder ve yasal süreçlere bağlı olarak gerçekleştirilir.

Mirastan feragat nasıl olur?

Mirastan feragat etmek isteyen kişilerin bu işlemi, belirli yasal prosedürlere uygun bir şekilde gerçekleştirmeleri gerekmektedir. İşte mirastan feragat etme sürecinin genel adımları:

1. Yasal Durumu Değerlendirme: Mirastan feragat etmeye karar vermeden önce, kişinin miras bırakanın varlıklarını ve borçlarını değerlendirmesi önemlidir. Bu, mirastan feragat kararı almadan önce bilinçli bir tercih yapılmasına yardımcı olacaktır.

2. Noter Huzurunda Yazılı Beyan: Türk Medeni Kanunu'na göre, mirastan feragat noter huzurunda yazılı beyan ile yapılır. Feragat eden kişi, noter önünde yazılı olarak beyanda bulunarak mirastan feragat ettiğini ifade eder.

3. Süresi İçinde Yapılmalıdır: Miras hakkından feragat için belirli bir süre vardır. Türk Medeni Kanunu'na göre, mirasçılar, mirasın kendilerine düştüğü tarihten itibaren altı ay içinde noter önünde yazılı beyanla feragat etmelidir. Ancak, mirasın kabul edilmesi veya feragat edilmesi sürecinde belirli durumlarda bu süre uzatılabilir.

4. Mahkeme Kararı ile Feragat: Noter huzurunda yapılan yazılı beyanın ardından, feragat işlemi genellikle mahkeme kararı ile onaylanır. Mahkemeye başvurularak, mirastan feragat edildiğine dair noter beyanının yasal olarak tanınması sağlanır.

5. Diğer Mirasçıların Bilgilendirilmesi: Feragat işlemi yapıldığında, diğer mirasçılar ve ilgili taraflar bilgilendirilmelidir. Bu, mirasın paylaşımı ve diğer hukuki süreçler için önemlidir.

Her durum farklı olduğu için, mirastan feragat işlemi için danışmanlık almak ve bir avukatın rehberliğinde hareket etmek önemlidir. Feragat sürecinin yasal gerekliliklere uygun olarak gerçekleşmesi, ileride hukuki sorunlarla karşılaşmamak adına önemlidir.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Mirastan çıkarma nedir?

Kanun, belirli durumların varlığı halinde, miras bırakanın saklı paylı mirasçılarını mirasçılıktan çıkarma yetkisi tanımaktadır. Bir mirasçı, aşağıdaki durumların herhangi birine girdiğinde, ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarılabilir:

1. Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,

2. Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse.

Bu durumlar, miras bırakanın ölümünden sonra mirasın dağıtılması sırasında değerlendirilir ve belirlenen şartların varlığı halinde, ilgili mirasçı mirasçılıktan çıkarılır. Bu düzenleme, miras hukukunda adil bir miras dağılımını sağlamak ve miras bırakanın haklarını korumak amacıyla önemli bir hukuki mekanizmayı oluşturur. Ancak, böyle bir tasarruf yapılabilmesi için ilgili şartların yasal düzenlemelerde belirtilen şekilde yerine getirilmiş olması gerekmektedir.

Mirasçılıktan çıkarma işlemi vasiyetname ile gerçekleşir. Çıkarmanın geçerli olabilmesi için, çıkarma sebeplerinin vasiyetnamede açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Genel ifadeler kullanmak yeterli değildir. Sebep gösterilmemesi veya sebep yetersizse, saklı paylı mirasçı, tenkis davası açarak saklı payını talep edebilir.

Çıkarma, vasiyetname ile yapıldığından, iptal davası şartları varsa, bu davayı açma hakkı bulunmaktadır. Ayrıca, miras bırakanın çıkarma sebeplerinde ciddi bir hata yapması durumunda da iptal davası açılabilir.

Mirasçılıktan çıkarılan kişi, miras payı talep edemez ve tenkis davası açamaz. Eğer miras bırakan, çıkarılanın miras payında başka bir tasarrufta bulunmamışsa, bu pay diğer mirasçılara geçer.

Reddi miras nedir?

Reddi miras, bir kişinin, kendisine düşen mirası kabul etmeyi reddetmesidir. Mirası reddeden kişi, mirasçılıktan feragat etmiş olur. Türk Medeni Kanunu'na göre, miras reddi, miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mahkemeye başvurularak yapılır. Bu süre, miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren başlar ve on iki ayın sonunda reddi beyan edilmemişse, mirasçı mirası otomatik olarak kabul etmiş sayılır.

Miras reddi, bir kişinin miras bırakanın borçlarından sorumlu olmaktan kaçınmak, mirasın getirdiği yükümlülükleri üstlenmek istememek veya başka nedenlerle mirası kabul etmek istememek gibi durumlarında tercih edilebilir. Reddi miras, genellikle mirasın getireceği mali yükümlülükleri ve sorumlulukları önceden değerlendiren kişiler tarafından tercih edilebilir.

Mirasın Reddi, diğer bir adıyla Reddi Miras, bir mirasçının mali ve hukuki sorumluluktan kurtulma hakkını temsil eder. Miras bırakanın vefatının ardından, mirası kabul etmemek mirasçının tercihine bağlı bir hukuki işlemdir. Bu eylemle, miras reddeden mirasçı, miras üzerindeki haklarından feragat eder ve mirasın paylaşımına katılmaz. Mirasın reddi, mirasçıya mirasın getirdiği borç ve yükümlülüklerden muaf olma ve kurtulma imkanı sağlar.

Mirasın reddi, mirasçının kendi iradesiyle gerçekleştirilebileceği gibi, aynı zamanda miras bırakanın borçlarını ödemeden aczinin açıkça belli olması halinde, mirasçının bu yönde bir talebi olmasa da miras hükmen reddedilmiş sayılır.

Yasal ve atanmış mirasçılar, mirasçı olduklarını öğrendikleri tarihten itibaren üç ay içerisinde sulh hukuk mahkemesine yazılı veya sözlü beyanda bulunarak mirasın reddi işlemini gerçekleştirmelidir. Bu üç aylık süre, hak düşürücü bir süre olup, yasal süresi içerisinde ret hakkı kullanılmaması durumunda miras, kayıtsız şartsız kabul edilmiş sayılır. Mirasın reddi, mirasçının gelecekteki mali sorumluluklardan kaçınma hakkını sağlayarak, hukuki bir önlem olarak değerlendirilir.

Miras reddi durumunda, reddeden kişi mirasçı sıfatını kaybeder ve miras payı, miras bırakanın vasiyeti veya kanuni mirasçıları arasında paylaşılır.

Reddi Miras için bize ulaşabilirsiniz.

Reddi miras nasıl yapılır?

Reddi miras, bir kişinin kendisine düşen mirası kabul etmeyi reddetmesidir. Türk Medeni Kanunu'na göre, miras reddi için belirli bir süre ve prosedür bulunmaktadır. İşte miras reddi nasıl yapılır sorusuna dair temel bilgiler:

1. Süre: Miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren miras reddi için belirlenen süre, Türk Medeni Kanunu'na göre on iki aydır. Yani, kişiye düşen mirası reddetmek istiyorsa, bu işlemi miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren on iki ay içinde yapmalıdır.

2. Noter Yoluyla Reddi Beyanı:

- Kişi, mirası reddetmeye karar verdikten sonra bu reddi noter aracılığıyla beyan edebilir.

- Noter, miras reddi beyannamesini düzenler ve reddeden kişinin beyanını alır.

- Reddi miras beyannamesi, noter tarafından düzenlendikten sonra bu beyan, miras bırakanın ölüm tarihinden itibaren on iki ay içinde mahkemeye sunulmalıdır.

3. Mahkeme Yoluyla Reddi Miras:

- Kişi, mirası reddetmek için noter aracılığıyla beyanda bulunmak yerine doğrudan mahkemeye başvurabilir.

- Mahkemeye yapılan başvuruyla birlikte, miras reddi talebi mahkeme tarafından değerlendirilir.

4. Mahkeme Kararı ve İlanı:

- Mahkeme, miras reddi talebini inceledikten sonra bir karar verir.

- Miras reddi kabul edildiğinde, mahkeme tarafından bir ilan yapılır ve bu ilanın amacı, miras bırakanın borçlu olduğu kişilere ve alacaklılara bildirimde bulunmaktır.

Miras reddi işlemi noter aracılığıyla gerçekleştirildiğinde, noter tarafından düzenlenen reddi miras beyannamesi mahkemeye sunulmalıdır. Mahkeme, başvuruyu inceleyerek bir karar verir ve miras reddedildiği takdirde ilan yapar.

Not: Miras reddi işlemi hukuki bir süreçtir, bu nedenle bu konuda bir avukattan veya uzman hukuk danışmanından yardım almak önemlidir. Bu bilgiler genel bilgi amaçlıdır ve hukuki durumları etkileyebilecek değişikliklere tabi olabilir.

Reddi Miras için bize ulaşabilirsiniz.

Reddi miras süresi ne kadar?

Mirasın reddi için süre, mirasçının miras hakkını öğrendiği tarihten itibaren üç aydır. Yasal veya atanmış mirasçılar, bu üç aylık süre içinde yazılı veya sözlü olarak sulh hukuk mahkemesine başvurarak mirası reddetme hakkını kullanmalıdır. Üç aylık süre, mirasçının hak düşürücü bir süre içinde ret hakkını kullanmaması durumunda, mirasın kayıtsız şartsız kabul edildiği anlamına gelir. Bu süre, mirasın içinde bulunan malvarlığı, haklar ve yükümlülükler hakkında daha net bilgi edinme ve değerlendirme imkanı sağlamak amacıyla belirlenmiştir.

Kardeşler arasında miras paylaşımı nasıl yapılır?

Kardeşler arasında miras paylaşımı genellikle miras bırakanın ölümü sonrasında gerçekleşir ve bu süreç hukuki düzenlemelere uygun olarak yürütülmelidir. İşte kardeşler arasında miras paylaşımını sağlamak için genel adımlar:

1. Veraset İlamı Alınması:

Öncelikle miras bırakanın vefatı üzerine veraset ilamı alınması gerekmektedir. Veraset ilamı, miras bırakanın varlıklarını ve mirasçılarını belirleyen resmi bir belgedir.

2. Mirasın Değerlendirilmesi:

Miras bırakanın malvarlığı değerlendirilmeli. Bu, taşınır ve taşınmaz malların, banka hesaplarının, borçların ve diğer varlıkların bir envanterinin çıkarılmasını içerir.

3. Miras Paylaşım Anlaşması:

Kardeşler arasında bir anlaşma sağlanmalıdır. Bu anlaşma, mirasın nasıl paylaşılacağına dair bir plan içermelidir. Her bir kardeşin ne kadar miras alacağı, varlıkların bölüşümü, borçların paylaşımı gibi konular bu anlaşmada belirlenir.

4. Tapu ve Banka İşlemleri:

Taşınmaz malların tapu işlemleri ve banka hesaplarındaki işlemler, paylaşım anlaşmasına uygun olarak gerçekleştirilmelidir.

5. Mahkeme Kararı:

Eğer kardeşler arasında anlaşmazlık varsa veya miras bırakanın vasiyeti bulunuyorsa, mahkemeye başvurarak paylaşım konusunda bir karar alınabilir.

6. Vergi Yükümlülükleri:

Miras paylaşımı sırasında vergi yükümlülükleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Mirasçılar, mirası devralırken vergi yükümlülüklerini yerine getirmelidir.

7. Avukat Danışmanlığı:

Miras paylaşım sürecinde hukuki konularda belirsizlikler varsa veya anlaşmazlık çıkma ihtimali yüksekse, bir avukattan danışmanlık almak faydalı olabilir.

Her miras paylaşım süreci farklıdır ve özel koşullara göre şekillenir. Bu nedenle, mirasçılar arasında dürüst ve açık iletişim önemlidir. Ayrıca, yasal düzenlemelere uygun hareket etmek, sorunsuz bir miras paylaşımını sağlamak açısından önem taşır.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Miras paylaşımı nasıl yapılır?

Miras paylaşımı, bir kişinin vefat etmesi üzerine kalan malvarlığının yasal mirasçılar arasında adil bir şekilde bölüştürülmesi işlemidir. İşte miras paylaşımını sağlamak için genel adımlar:

1. Veraset İlamı ve Vasiyetname Kontrolü:

- Miras paylaşım süreci, öncelikle veraset ilamının alınmasıyla başlar. Veraset ilamı, miras bırakanın ölümü ve yasal mirasçılarını gösteren resmi bir belgedir.

- Eğer miras bırakanın vasiyetnamesi varsa, vasiyetnamedeki hükümler kontrol edilmelidir. Ancak vasiyetnamedeki hükümler yasal mirasçılara aykırıysa, yasal mirasçılar lehine düzenlemeler yapılabilir.

2. Mirasın Değerlendirilmesi:

- Miras bırakanın malvarlığı, taşınır ve taşınmaz varlıklar, banka hesapları, borçlar gibi unsurlar değerlendirilmelidir.

3. Anlaşma Sağlanması:

- Miras bırakanın varlıkları belirlendikten sonra mirasçılar arasında anlaşma sağlanmalıdır. Anlaşma, her bir mirasçının ne kadar miras alacağına dair bir plan içermelidir.

4. Tapu ve Banka İşlemleri:

- Taşınmaz mal varlıkları varsa, tapu işlemleri yapılmalıdır. Banka hesaplarındaki işlemler de paylaşım anlaşmasına uygun olarak düzenlenmelidir.

5. Miras Paylaşımı Belgesi:

- Miras paylaşımı belgesi hazırlanmalıdır. Bu belge, mirasın her bir mirasçı arasında nasıl bölüşüldüğünü gösterir.

6. Mahkeme Kararı:

- Eğer miras bırakanın vasiyeti veya mirasçılar arasında anlaşmazlık varsa, mahkemeden karar alınması gerekebilir. Mahkeme kararı, miras paylaşımını belirleyen bir hüküm içerecektir.

7. Vergi Yükümlülükleri:

- Miras paylaşımı sırasında ortaya çıkabilecek vergi yükümlülükleri dikkate alınmalı ve gerekli vergi beyannameleri düzenlenmelidir.

8. Avukat Danışmanlığı:

- Miras paylaşımı sürecinde hukuki konularda belirsizlikler varsa veya anlaşmazlık çıkma ihtimali yüksekse, bir avukattan danışmanlık almak faydalı olabilir.

Her miras paylaşım süreci farklıdır ve özel koşullara göre şekillenir. Bu nedenle, mirasçılar arasında dürüst ve açık iletişim önemlidir. Ayrıca, yasal düzenlemelere uygun hareket etmek, sorunsuz bir miras paylaşımını sağlamak açısından kritiktir.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Miras sorgulama nasıl yapılır?

Miras sorgulama yapmak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

1. Vefat Belgesi:

- Miras sorgulama işlemine başlamak için öncelikle miras bırakanın vefat ettiğine dair vefat belgesine ihtiyacınız olacaktır. Vefat belgesi, genellikle nüfus müdürlüklerinden veya belediyelerden alınabilir.

2. Veraset İlamı:

- Mirasçılar arasındaki paylaşım işlemleri için kullanılan bir belgedir. Veraset ilamı, miras bırakanın ölümü ve yasal mirasçılarını gösteren resmi bir belgedir. Bu belgeyi almak için sulh hukuk mahkemesine başvurabilirsiniz.

3. Noterden Yardım Alın:

- Miras sorgulama işlemleri genellikle noter aracılığıyla yapılır. Noter, mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek ve mirasın düzenli bir şekilde paylaşımını sağlamak için kullanılabilir.

4. Tapu ve Banka Hesapları:

- Eğer miras bırakanın taşınmaz mal varlığı (gayrimenkuller) veya banka hesapları varsa, bu varlıkların sorgulanması ve paylaşımı için ilgili tapu müdürlükleri veya bankalarla iletişime geçebilirsiniz.

5. Mahkeme Kararı:

- Mirasın paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar varsa veya yasal bir belgeye ihtiyaç duyuluyorsa, mahkeme kararı almak gerekebilir. Bu durumda bir avukattan hukuki yardım alabilirsiniz.

6. E-Devlet Sistemi:

- Türkiye'de e-Devlet sistemini kullanarak miras sorgulama işlemlerini gerçekleştirebilirsiniz. e-Devlet üzerinden veraset ilamı sorgulama ve miras durumu kontrolü gibi hizmetlere ulaşabilirsiniz.

7. Avukat Yardımı:

- Miras sorgulama süreci karmaşık ise veya yasal konularda belirsizlik varsa, bir avukattan veya noterden yardım almak faydalı olabilir. Profesyonel destek, süreci daha düzenli ve sorunsuz hale getirebilir.

Unutmayın ki miras sorgulama işlemleri ülkelere göre farklılık gösterebilir ve Türkiye'de e-Devlet sistemi gibi dijital platformlar kullanılabilir. İlgili belgeleri toplamak ve gerektiğinde uzman görüşü almak, miras sorgulama sürecini daha etkili hale getirebilir.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Miras paylaşım sözleşmesi nedir?


Miras paylaşım sözleşmesi, mirasçılar arasında mirasın nasıl paylaşılacağını belirleyen ve taraflar arasında yasal bir taahhüt oluşturan bir hukuki belgedir. Bu sözleşme, miras bırakanın ölümü sonrasında mirasın paylaşımında ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları önlemek ve süreci düzenlemek amacıyla yapılır. Mirasçılar, miras paylaşımı konusunda anlaşmazlıkları önlemek ve net bir düzenleme yapmak istediklerinde bu tür bir sözleşmeye başvurabilirler.

Miras paylaşım sözleşmesinde genellikle aşağıdaki unsurlar bulunur:

  1. Mirasın Paylaşımı:

    • Sözleşme, mirasın hangi oranlarda ve nasıl paylaşılacağını belirtir. Bu, miras bırakanın varlıklarının dağılımını netleştirir.

  2. Varlıkların Belirlenmesi:

    • Miras bırakanın taşınmaz mal varlığı, banka hesapları, araçları gibi varlıkların belirlenmesi ve bu varlıkların hangi mirasçıya ait olduğunun açıkça ifade edilmesi.

  3. Borç ve Yükümlülükler:

    • Mirasın paylaşımında ortaya çıkabilecek borçlar, vergi yükümlülükleri gibi mali konuların nasıl ele alınacağına dair düzenlemeler.

  4. Anlaşmazlık Durumları:

    • Taraflar arasında bir anlaşmazlık durumunda nasıl bir yol izleneceği ve bu durumda hangi yargı merciine başvurulacağına dair hükümler.

  5. Noter Onayı:

    • Miras paylaşım sözleşmesinin genellikle noter onaylı olması gerekir. Bu, sözleşmenin hukuki geçerliliğini artırır.

  6. Mirasın Paylaşım Tarihi:

    • Sözleşmede belirtilen tarihte miras paylaşımının gerçekleşeceğine dair düzenleme.

Miras paylaşım sözleşmeleri, mirasçılar arasında anlaşmazlıkları önlemek ve paylaşım sürecini düzenlemek amacıyla önemlidir. Ancak, hukuki bir belge olması nedeniyle uzman bir hukuk profesyonelinin gözetiminde hazırlanması ve tarafların haklarını koruyacak şekilde düzenlenmesi önemlidir.

Miras taksim sözleşmesi, mirasçılar arasında miras kalan mal varlığının paylaşımını düzenleyen yazılı bir anlaşmadır. Genellikle miras bırakanın vefatının ardından, mirasçılar arasında mirasın paylaşımı veya belirli düzenlemeler yapma ihtiyacı doğduğunda kullanılır.

Bu sözleşme, mirasçılar arasında yapıldığından, taraflar arasında anlaşmazlıkları çözmek ve mirasın adil bir şekilde paylaşımını sağlamak amacı güder. Miras taksim sözleşmesiyle, miras bırakanın mal varlığı üzerindeki hak ve paylar net bir şekilde belirlenir. İlgili miras kalemleri, taşınır-taşınmaz mallar gibi mirasın tüm unsurları üzerinde anlaşmaya varılır.

Türk Medeni Kanunu'nun 676. Maddesi uyarınca, miras taksim sözleşmesi tüm yasal veya atanmış mirasçıların katılımıyla yazılı olarak yapılmalıdır. Sözleşmenin yazılı olması şarttır, ancak resmi bir şekilde (noter huzurunda) yapılması zorunlu değildir. Sözleşmenin geçerliliği için ise bütün mirasçıların terekenin nasıl paylaşılacağı konusunda oy birliği ile karar almaları gereklidir.

Miras Taksim Sözleşmesi için bize ulaşabilirsiniz.

Miras ortaklığının giderilmesi davası nedir?

Miras ortaklığının sona erdirilmesi için genellikle iki temel yöntem bulunmaktadır: mal paylaşımı ve paydaşlar arasında anlaşma.

1. Mal Paylaşımı:

- Miras ortaklığında bulunan taşınır ve taşınmaz malların bir araya getirilip değerlendirilmesi sağlanır.

- Değerlendirme sonucunda, her bir mirasçının payına düşen değer belirlenir.

- Mirasçılara, kendi payları oranında mal veya mülk verilerek miras ortaklığı sona erdirilir.

2. Anlaşma Yoluyla:

- Mirasçılar arasında bir anlaşma sağlanabilir. Bu anlaşma, paydaşların mal veya mülk üzerindeki hak ve sorumluluklarını düzenler.

- Anlaşma kapsamında, mirasçılar miras mallarını paylaşma veya belirli bir bedel karşılığında birbirlerine devretme konusunda anlaşabilirler.

- Noter huzurunda yapılan bir anlaşma, hukuki olarak daha sağlam ve geçerli olabilir.

Miras ortaklığının giderilmesi sürecinde, mirasçılar arasındaki anlaşmazlıkların çözümü için hukuki destek almak önemlidir. Hukuki bir danışman veya avukat, miras ortaklığının sona erdirilmesi sürecinde rehberlik edebilir ve taraflar arasında adil bir çözüm sağlanmasına yardımcı olabilir.

Birden fazla kişinin belirli bir mal üzerinde mülkiyet hakkına sahip olması, miras veya diğer sebeplerle ortak mülkiyet ilişkisine neden olabilir. Ancak, ortak mülkiyet durumunda taraflar arasında anlaşmazlıklar yaşanabilir ve bu durumda bir paydaş, ortaklığın giderilmesini talep edebilir. Bu talep, İzale-i Şüyu Davası veya Ortaklığın Giderilmesi Davası olarak bilinir.

Ortaklığın Giderilmesi Davası, bir malın paylaşımında anlaşmazlık yaşayan ortak mülkiyet sahiplerinden birinin başvurusuyla açılır. Bu dava, paydaşların mülkiyet ilişkisinin sona erdirilmesini ve malın bireysel mülkiyete geçmesini ya da satışıyla elde edilen bedelin paylaşımını amaçlar.

Dava sürecinde, ortaklığın aynen bölünmesi mümkün değilse, malın satışı ve elde edilen gelirin paylaşımı yoluyla çözüm sağlanabilir. Her bir paydaş, talepleri doğrultusunda adil bir pay alır. Zaman aşımı süresi belirlenmediği için dava, taraflar arasında anlaşmazlık yaşandığı her an açılabilir.

Ortaklığın Giderilmesi Davası, ortak mülkiyet ilişkilerinin adil ve düzenli bir şekilde sonlandırılmasını sağlar. Bu dava sayesinde, paydaşlar arasında yaşanan anlaşmazlıklar hukuki yollarla çözülerek, her birinin malın payına düşen kısmını alması mümkün olur.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Miras nasıl alınır?

Mirasçılar Tarafından: 

TMK Madde 599- "Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar.

Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar.

Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler."

Türk Hukuk sistemi, miras hukukunda “külli halefiyet” prensibini benimsemiştir. Bu temel ilkeye göre, bir kişinin ölümüyle birlikte, miras bırakanın tüm malvarlığı (hak ve alacakları) ve yükümlülükleri (borçları), yasal mirasçılara veya atanmış mirasçılara geçer. Bu anlamda, miras bırakanın vefatıyla birlikte, mirasın tamamı yasal olarak mirasçılara intikal eder ve mirasçılar, miras bırakanın tüm hak ve alacaklarından ile borçlarından sorumlu olurlar. Mirasçılar, miras bırakanın ölüm anındaki malvarlığının tamamına sahip olurlar ve aynı zamanda onun borçlarını da üstlenirler.

Külli halefiyet sistemi, mirasın bütünlüğünü koruyarak, mirasın parçalanmasını engeller. Mirasın tüm olarak mirasçılara geçmesi, mirasın daha etkili ve adil bir şekilde yönetilmesini ve paylaşılmasını sağlar. Ancak, mirasçılar, miras bırakanın borçlarından dolayı da sorumludur; bu nedenle mirasçılar, mirasın getirdiği avantajlar kadar sorumluluklarına da dikkat etmelidir.

Külli halefiyet ilkesi, miras hukukunda adaleti ve dengeyi sağlayarak, mirasçılar arasında çıkabilecek anlaşmazlıkların önüne geçmeyi amaçlar. Böylece, mirasın hükümranlığı altındaki malvarlığının düzenli bir şekilde paylaşılması ve yönetilmesi sağlanır.

Vasiyet Alacaklıları Tarafından:

TMK Madde 600- "Vasiyet alacaklısı, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona; yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı kişisel bir istem hakkına sahip olur.

Bu alacak, tasarruftan aksi anlaşılmıyorsa vasiyet yükümlüsünün mirası kabul etmesi veya ret hakkının düşmesiyle muaccel olur.

Vasiyet alacaklısı, yükümlülüğünü yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı, vasiyet edilen malın teslimini veya hakkın devrini; vasiyet konusu bir davranış ise, bunun yerine getirilmemesinden doğan zararın giderilmesini dava edebilir."

Madde 601- "Kendisine bir intifa hakkı veya bir irat hakkı ya da belli aralıklarla tekrarlanan diğer bir edim vasiyet edilen kimsenin istem hakkı, tasarrufta başka bir esas öngörülmüş olmadıkça, eşya hukuku ve borçlar hukuku kurallarına tâbidir.

Kendisine mirasbırakanın ölümünde ödenecek bir sigorta alacağı vasiyet edilen kimse, sigorta sözleşmesinden doğan istem hakkını sigortacıya karşı doğrudan doğruya kullanabilir."

Madde 602- "Vasiyet alacaklısının dava hakkı, ölüme bağlı kazandırmayı öğrenmesinin veya vasiyet borcu daha sonra muaccel olacaksa muaccel olma tarihinin üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar."

E-devlet miras sorgulama nasıl yapılır?

E-devlet üzerinden miras sorgulama işlemi için şu adımları takip edebilirsiniz:

1. E-Devlet Şifresi Alınması:

E-devlet sistemine giriş yapabilmek için E-devlet şifresine ihtiyacınız vardır. E-devlet şifrenizi, PTT şubelerinden veya internet üzerinden başvuru yaparak temin edebilirsiniz.

2. E-Devlet Sistemi Girişi:

E-devlet şifrenizi aldıktan sonra "https://www.turkiye.gov.tr/" adresine giderek TC Kimlik numaranız ve şifrenizle sisteme giriş yapın.

3. Miras ve İntikal İşlemleri Bölümüne Erişim:

E-devlet ana sayfasından "Hizmetler" veya "Miras ve İntikal İşlemleri" gibi benzer bir bölüme gidin. Bu bölümde "Miras Sorgulama" veya "Miras Payı Sorgulama" gibi seçenekler bulunabilir.

4. Gerekli Bilgileri Girme:

Miras sorgulama ekranına geldiğinizde TC Kimlik numaranızı veya miras bırakanın TC Kimlik numarasını girerek sorgulama işlemini başlatın.

5. Sonuçları Görüntüleme:

Sorgulama sonuçları, mirasçı olduğunuz durumda miras payınızı veya miras bırakan kişiye ait bilgileri içerecektir. Bu bilgileri dikkatlice inceleyebilirsiniz.

Unutmayın ki, e-devlet üzerinden miras sorgulama işlemi, resmi bir belge niteliğinde değildir. Eğer somut bir miras durumu söz konusuysa ve daha fazla detaya ihtiyaç duyuyorsanız, bir hukuk profesyoneli ile iletişime geçmek önerilir.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Miras paylaşımı yapılmazsa ne olur?

Miras paylaşımının yapılmaması veya anlaşmazlıkların çözülememesi durumunda bir dizi olumsuz durum ortaya çıkabilir. İşte miras paylaşımının yapılmamasının veya çözümsüz anlaşmazlıkların yaşanmasının potansiyel sonuçları:

1. Hukuki Sorunlar:

Miras paylaşımı yapılmazsa, yasal sorunlar ortaya çıkabilir. Yasal olarak tanınmış haklara sahip olan mirasçılar, miras paylaşımı konusunda anlaşmazlığa düşerse, bu durum hukuki süreçlere ve mahkeme davalarına yol açabilir.

2. Uzun Süren Hukuki Süreçler:

Miras paylaşımının anlaşmazlıklar nedeniyle mahkemeye taşınması, uzun ve maliyetli hukuki süreçlere neden olabilir. Miras davaları, mahkeme kararı alınana kadar aylarca veya yıllarca sürebilir.

3. Aile İlişkilerinde Gerilim:

Anlaşmazlıklar ve miras paylaşımıyla ilgili hukuki süreçler, aile içinde gerilimlere neden olabilir. Bu durum, aile üyeleri arasındaki ilişkileri zorlayabilir ve kalıcı hasarlara yol açabilir.

4. Mirasın Etkili Kullanılamaması:

Miras paylaşımı yapılmadığında, mirasa ilişkin varlıkların etkin bir şekilde kullanılması ve yönetilmesi zorlaşabilir. Bir malın birden fazla mirasçıya ait olması durumunda, ortak kullanım veya yönetim konusundaki anlaşmazlıklar malın verimli bir şekilde kullanılmasını engelleyebilir.

5. Mirasın Tıkanması:

Miras paylaşımının yapılmaması, mirasın tıkanmasına neden olabilir. Miras bırakanın varlıkları dağıtılmazsa, bu varlıkların değeri zaman içinde azalabilir veya mirasçılar arasında daha karmaşık hale gelebilir.

6. Vergi Sorumlulukları:

Miras bırakanın varlıklarının mirasçılar arasında bölünmemesi durumunda, vergi sorumlulukları karmaşık hale gelebilir. Vergi ödemeleri ve muhasebe işlemleri ile ilgili sorunlar ortaya çıkabilir.

Miras paylaşımının yapılması, bu tür olumsuz durumların önlenmesine yardımcı olabilir. Profesyonel bir miras avukatı ile çalışmak, anlaşmazlıkları en aza indirme ve yasal süreçleri daha etkili bir şekilde yönetme konusunda yardımcı olabilir.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Miras e devlette görünür mü?

E-devlet üzerinden kişisel bilgileriniz ve mülkiyet durumlarınıza dair birçok resmi bilgiye ulaşabilirsiniz, ancak miras paylaşımı veya mirasçılık durumu e-devlet sistemi üzerinden direkt olarak görüntülenemez. Miras konuları genellikle özel durumları içerir ve bu tür bilgiler genellikle mahkeme kararları veya noter onaylı belgelerle resmileştirilir.

Eğer mirasçı olarak bir mirasın paylaşımı veya mirasın durumu hakkında bilgi almak istiyorsanız, mirasın bulunduğu yerdeki mahkemeden veya ilgili noterden bu konuda alınmış belgeleri talep etmeniz gerekebilir. Ancak, e-devlet sistemi üzerinden genel mirasçılık durumu veya miras paylaşımı bilgilerine ulaşmak mümkün değildir.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Ölen kişinin çocuğu yoksa mirası kime kalır?

Bir kişinin ölümü durumunda mirasçıları, Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmiştir. Kişinin çocuğu olmaması durumunda mirasçılar şu sıraya göre belirlenir:

1. İlk olarak, miras bırakanın eşi mirasçı olur.

2. Eş yoksa, miras bırakanın anne ve babası mirasçı olabilir.

3. Ebeveynler de yoksa, miras bırakanın kardeşleri mirasçı olabilir.

Yukarıdaki sıralama, mirasçıların öncelik sırasını göstermektedir. Eğer birinci gruptaki mirasçılar varsa, diğer gruplar mirasçı olamaz. Örneğin, miras bırakanın eşi varsa, anne-baba veya kardeşler mirasçı olamazlar.

Eğer miras bırakanın ne eşi ne de çocuğu yoksa ve anne-baba da yaşamıyorsa, miras genellikle miras bırakanın yakın akrabalarına veya yasal varislerine geçebilir. Bu durumda, miras bırakanın diğer akrabaları veya yasal varisleri üzerindeki düzenlemeler mahkeme kararıyla belirlenebilir.

Kardeş mirastan nasıl çıkarılır?

Kardeşin mirastan çıkarılması, belirli hukuki prosedürlerin izlenmesini gerektiren bir süreçtir. Türk Medeni Kanunu'na göre, mirasçılar arasında paylaşım yapılırken bazı durumlarda kardeşin mirastan çıkarılması mümkündür. Ancak, bunun için belirli şartların yerine getirilmesi gerekir.

Mirasçılar arasında paylaşım yapılırken, miras bırakanın vasiyeti dikkate alınır. Ancak, vasiyetname bulunmuyorsa veya vasiyetname geçersizse, yasal mirasçılar arasında paylaşım yapılır.

Kardeşin mirastan çıkarılması için genellikle şu durumların gerçekleşmiş olması gerekir:

1. Ağır Suç İşleme: Kardeşin, miras bırakan veya miras bırakanın yakınlarına karşı ağır bir suç işlemiş olması.

2. Aile Yükümlülüklerini Yerine Getirmeme: Kardeşin, aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş olması.

Bu durumlar, mahkemeye başvurularak ispatlanmalıdır. Kardeşin mirastan çıkarılması genellikle mahkeme kararıyla gerçekleşir. Tenkis davası, bu tür durumları inceleyen ve miras bırakanın tasarrufunun geçerliliğini denetleyen bir hukuki süreçtir. Ancak, her durumun kendi özel koşulları olduğu için, bir avukata danışmak ve hukuki süreci başlatmak önemlidir.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Anlaşılmayan miras nasıl paylaşılır?

Mirasın paylaşımı genellikle bir hukuki süreç içerir ve taraflar arasında anlaşmazlık olduğunda mahkemeye başvurulabilir. Ancak, mirasın paylaşımı sırasında anlaşmazlık yaşanması durumunda, taraflar arasında uzlaşma sağlanmaya çalışılabilir. İşte anlaşılmayan mirasın paylaşımı için izlenebilecek genel adımlar:

1. Taraflar Arasında İletişim Kurma: Miras bırakanın varlıklarının paylaşımı konusunda taraflar arasında iletişim kurmak önemlidir. Taraflar, mirasın nasıl paylaşılacağı konusunda görüşlerini açıkça ifade etmeli ve birbirlerini dinlemelidir.

2. Uzman Danışmanlık Alma: Hukuki konularda uzman bir avukat veya miras konularında deneyimli bir danışmanın yardımını almak önemlidir. Uzman bir kişi, taraflara yasal süreç hakkında bilgi verebilir ve uzlaşma sağlama konusunda rehberlik edebilir.

3. Müzakere ve Arabuluculuk: Taraflar arasında uzlaşma sağlamak için müzakereler yapılabilir veya bir arabulucu devreye sokulabilir. Arabuluculuk, taraflar arasında anlaşmazlıkları çözmek için tarafsız bir üçüncü kişinin yardımını içerir.

4. Miras Paylaşım Sözleşmesi: Taraflar, miras paylaşımı konusunda anlaştıklarında, bir miras paylaşım sözleşmesi hazırlayabilirler. Bu sözleşme, paylaşımın koşullarını belirler ve tarafların haklarını korur.

5. Hukuki İşlemler ve Dava: Taraflar arasında uzlaşma sağlanamazsa, hukuki süreç başlatılabilir. Tenkis davası gibi hukuki yollarla mirasın paylaşımı mahkeme kararıyla gerçekleştirilebilir.

Her durum kendine özgüdür ve tarafların hakları, yükümlülükleri ve mirasın özellikleri göz önüne alınmalıdır. Taraflar, uzman bir hukuk profesyoneliyle işbirliği yaparak en uygun çözümü bulabilirler.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Miras avukatı ne yapar?

Miras avukatları, miras hukukuyla ilgili konularda uzmanlaşmış avukatlardır ve genellikle aşağıdaki görevleri yerine getirirler:

1. Miras Danışmanlığı:

Miras avukatları, miras hukukuyla ilgili genel danışmanlık sağlarlar. Kişilere miras hukuku konularında bilgi verir ve uygun adımları atmalarına yardımcı olurlar.

2. Vasiyetname Hazırlığı:

Miras avukatları, müşterilerinin isteklerini ve varlıklarını dikkate alarak vasiyetnameler hazırlarlar. Bu belge, bir kişinin ölümünden sonra mal varlığının nasıl dağıtılacağını belirler.

3. Miras Davaları:

Miras avukatları, mirasla ilgili hukuki anlaşmazlıklarda müşterilerine yardımcı olurlar. Tenkis davaları, miras reddi, mirasçılar arasındaki anlaşmazlıklar gibi konularda hukuki destek sunarlar.

4. Mirasın Dağıtımı:

Ölen bir kişinin mal varlığının yasal olarak dağıtılması sürecini yönetirler. Mirasın paylaşımını denetler ve yasal süreçlere uygun şekilde gerçekleşmesini sağlarlar.

5. Miras Vergisi Danışmanlığı:

Mirasın getirdiği vergi yükümlülükleri konusunda danışmanlık sağlarlar. Mirasın vergi avantajlarından yararlanmak için uygun stratejiler geliştirirler.

6. Vekalet İşlemleri:

Miras avukatları, müvekkillerini temsil ederek mahkemelerde ve resmi kurumlarda vekalet işlemlerini yürütürler.

7. Miras Hukuku Güncellemeleri:

Miras hukuku, zaman içinde değişebilecek bir alandır. Miras avukatları, müşterilerini güncel yasal değişiklikler hakkında bilgilendirir ve uygun önlemleri almalarına yardımcı olur.

Miras avukatları, müvekkillerine mirasla ilgili hukuki süreçlerde rehberlik ederek, yasal haklarını korumalarına ve miras işlemlerini etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur.

Miras Avukatı için bize ulaşabilirsiniz.

Siz de bize ulaşarak avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetlerimizden faydalanabilirsiniz

Bize Katılın ve Güncel Bilgilerden Haberdar Olun.